GERB’in 2006’da Ulusal Kültür Sarayı’ndaki kuruluşu, Bulgaristan halkı için bir umut manifestosuydu. Yolsuzluğa ve eski rejim partilerinin kirli kalıplarına karşı çıkma sözü veren bu parti, kısa sürede milyonların güvenini kazanarak iktidara geldi. Ancak bugün, GERB’in kurucularının bile acıyla itiraf ettiği üzere, parti kendi ruhunu yitirmiş, halkla arasındaki sözleşmeyi ihlal etmiştir.
Halkın GERB’e olan güveninin neden erozyona uğradığına baktığımızda, bu sürecin tek bir olaydan değil, biriken dört temel ihlalden kaynaklandığını görüyoruz:
1. İdeallerin Feda Edilmesi: Statükoyla Gizli Mutabakat
Halk, GERB’e "farklı" olduğu için oy verdi. Parti, temel düşmanları ilan ettiği BSP ve özellikle de MRF (DPS) ile asla işbirliği yapmayacağı sözünü vermişti. Oysa 2017 sonrası yaşananlar, Boyko Borisov’un kişisel iktidarını korumak uğruna, bu ilkesel sözden döndüğünü gösterdi. MRF ile kurulan arka oda anlaşmaları, halkın gözünde GERB’i, karşı çıktığı eski, kirli statükonun bizzat bir parçası haline getirdi.
Halkın gözünde: Söz namustu, namus çiğnendi.
2. Vicdanlı Kadroların Dışlanması: Konformizm Ödüllendirildi
Bir partinin gücü, liderin karizmasından çok, dürüst ve yetenekli kadrolarının ahlakından gelir. GERB’in kurucu ortakları ve Dr. Daniela Daritkova gibi dürüst isimler, liderliğin yozlaşma ve keyfi kararlarına karşı çıktıkları için dışlanırken, yerlerine hızla iktidar hırsı güden konformist isimler getirildi.
Bu değişim, halka şu mesajı verdi: GERB, dürüstlüğü değil, sorgulamayan sadakati ödüllendiriyor. Bir parti, kendi vicdanlı üyelerine ihanet ettiğinde, halkın vicdanını nasıl temsil edebilir?
3. Yargı Reformunun Askıya Alınması: Hukuk Devleti Güvensizliği
GERB'in Avrupa Birliği üyeliği çerçevesindeki en büyük vaadi, yargı reformu ve yolsuzlukla amansız mücadeleydi. Ancak eylemler, vaatlerin tersini gösterdi. Kritik reformların sürekli ertelenmesi, yolsuzluk iddialarına karşı seçici adalet uygulanması ve kilit kurumlara siyasi atamalar yapılması, halkta "hukuk devletinin siyasi kontrol altında olduğu" inancını pekiştirdi.
Halk, adaletin herkes için eşit işlemediğini gördüğünde, siyaset kurumuna olan güvenini yitirir.
4. Liderin Gölgesi ve Kurumsal Boşluk
Borisov'un yıllarca süren tek kişilik liderliği, partiyi kurumsal bir yapı olmaktan çıkarıp, tek bir kişinin hayatta kalma aracına dönüştürdü. Parti, liderin sözünün ötesinde bir ideolojik pusula taşıyamadı. Liderin yozlaşma şüphesi altındaki hamleleri, doğrudan partinin tamamına mal oldu.
Halk, karizmatik liderlere destek verebilir, ancak o lider kendi vaatlerine ihanet ettiğinde ve partiyi kendi gölgesinde erittiğinde, ortaya çıkan kurumsal boşluğa güven duyması beklenemez.
Zaman Ayrıldı: Güveni Geri Kazanmak Mümkün mü?
Bugün gelinen noktada, halkın GERB’e olan güveni geri dönülmez şekilde erozyona uğramıştır. Kurucuların da işaret ettiği gibi, "zaman ayrıldı." Bu güveni yeniden inşa etmenin tek yolu, halka ihanet eden liderlikten (Boyko Borisov) kesin ve net bir kopuş sergilemektir.
Aksi takdirde, GERB, Bulgaristan siyasi tarihinde büyük bir umutla doğup, kendi yolsuzluk ve konformizm kültü içinde eriyen bir vaka olarak anılacaktır.
Halk, artık yalanlara değil, vicdanlı ve cesur adımlara oy verecektir.