Hakan DİKMEN

Tarih: 06.11.2025 08:31

Azrailden Umut Kesilmez

Facebook Twitter Linked-in

Kimi tahtında oturuyor, kimi açlık kuyusunda debeleniyor. Kiminin adaleti dosyada, kiminin vicdanı dolapta asılı. Dünya yine aynı dünya ama roller karışmış: mazlum susmayı öğrenmiş, zalim konuşmayı...
Ve biz hâlâ şaşırıyoruz:
“Nasıl bu kadar rahatlar?”

Oysa Üstad yıllar önce söylemişti:

 “Fil çoğalsın, Ebabilden umut kesilmez.”

 

Bugün o filler büyümüş, palazlanmış. Adaletin üstüne oturmuşlar, hakkı çiğniyorlar. Ama gökyüzü hâlâ orada. Ebabil hâlâ görevde, sadece sessizde bekliyor. Çünkü adalet, acele etmez; gelirken tokmağını kendi taşır.

 

Zalimler Ölmez mi Sandın?

Zalim ölür kardeşim, hem de bin kere.
Bir kere utanınca ölür, bir kere yüzü kızarınca ölür.
Ama artık utanmak da, kızarmak da tedavülden kalktı. Onun için diriler içinde ölü gezenler çoğaldı.
Bugün herkes bir Firavun’un gölgesinde yaşıyor ama kimse Musa’nın asasını görmek istemiyor. Çünkü Musa’nın asası mucize değil, sorumluluktur.

 

Sabır Susmak Değil, Sınavdır

Sabır, boyun eğmek değildir.
Sabır, “benim de sıram gelecek” demektir.
Ama biz sabrı unuttuk, yerine “kabullenmek” koyduk.
Mazlumun sesi kısıldı, hakkı çalındı, emeği yok sayıldı.
Zalimin keyfi yerinde.
Ama tarih bize bir şeyi hep hatırlattı:
Zulüm, hep kendi sonunu büyütür.

 

Azrailden Umut Kesilmez

Bugün ekranlarda masallar anlatanlar, halkın cebine göz dikenler, kendi saltanatını Tanrı sananlar… Hepsi günü gelince aynı kapıdan geçecek.
O kapıda torpil yok, ihale yok, tanıdık yok.
Azrail kimsenin adamı değildir.

Ve o gelirken ne parti farkı sorar, ne servet miktarı.
Sadece bir soru sorar: “Ne yaptın?”
İşte o gün, kimse tweet atamayacak, manşet değiştiremeyecek.
O gün adalet gerçekten gelecek — çünkü artık konuşacak olan Ebabil’dir.


Karakoç’un dizeleri hâlâ diri:

 “Zalimler ölmüyor diye ya'sa kapılma.”

 

Bugün umut, en çok unutanlara lazım.
Çünkü ne kadar büyürse büyüsün filler,
Bir taş düşer gökten,
Ve her şey bir “sabır” kadar sürer.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —