Dünyanın en uzun süreli siyasi partisi, eşsiz liderimiz Atatürk’ün kurduğu yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi (CHP). Peki, bu yüz yıllık tarih nasıl oldu da son iki yılda çürümeye terk edildi?
Dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün "değişim" adı altında neden can çekişen bir kaosa sürüklendi? Neden?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal’in savaş cephelerinde kurduğu CHP, kimlerin kontrolüne geçti böyle? İçinde Atatürkçülerin, Kemalist yurtseverlerin ve devrimcilerin olmadığı bir CHP, kimlerin eline geçti bunca yıldır?
Atatürk'ün kurduğu CHP’de gerçek Atatürkçü, Kemalist, yurtsever ve devrimciler yoksa, Parti’yi içten içe kemiren kurtlardan asla kurtulamaz.
Latince adı Capnodis Spp. olan fidan dip kurdu, larvası ve erişkin böcek haliyle ağaçlara ve fidanlara zarar verir. Özellikle bahçelerdeki ağaçlarda görülen bu zararlı kurtçuklar, ne yazık ki 2023 sonrası Mustafa Kemal’in savaş cephelerinde kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni tamamen sarmış ve artık kontrol edilemez bir noktaya gelmiştir.
Halk arasında "kök kurdu" denilen bu zararlı, CHP’ye musallat olmuş durumdadır. CHP, bu kurtçuklardan derhâl kurtulmalıdır!
“Parti içinde linç kültürü kimseye fayda sağlamaz. Eleştiri elbette olur, ancak sosyal medya üzerinden yapılan saldırılar, Atatürk’e ve kurduğu CHP’nin değerlerine, tarihine zarar veriyor.”
Yedinci Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için, "CHP'yi kemiren kurtçuklar, partinin yüz yıllık tarihinde böylesine bir kaosa neden olmadı," sözlerine karşılık Kılıçdaroğlu'na yöneltilen "CHP’de ihraç çağrıları," aslında CHP tarihinin unutulan bir hafızasıdır.
“Kılıçdaroğlu ihraç edilsin” demek, CHP’de yaşanan kirli ilişkileri kapatacaksa hiç düşünmeden ihraç edin. Ancak bu durum, yalnızca ağaç kurtçuklarının işini belli bir süre kolaylaştırmış gibi görünse de, partideki siyasal kültürün böyle olmadığı çok açıktır.
Peki, CHP çatısı altında "değişim" adı altında kimlere yeni bir sayfa açıldı?
Kılıçdaroğlu’nu yıllardır en yüksek sesle eleştirenler, O'nun siyasi yanlışlarını dile getirenler gerçek Atatürkçü ve Kemalist yurtsever devrimciler olmuştur.
Eleştirilmeye açık mı? Evet, her zaman.
Ama bugün ona yöneltilen bu kirli itham ve öfke, bir eleştiri değil; çürümüş siyasetçileri ve CHP'yi içten içe kemiren kurtçukları Parti içinde tutmak içindir.
CHP’nin tarihinde liderler değişmiştir. Bu değişime (Altan Öymen’in Genel Başkan seçildiği yıl) 1999’da aday adayı olmuş isimlerden biri de benim.
Ancak CHP’de saygı ve kurumsallık çizgisi hiçbir zaman bugünkü kadar ayaklar altında olmamıştı.
Artık bir gerçeği cesurca söylemek gerekiyor: Yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir lideri kapı dışarı ederek değişim olmaz. CHP gibi köklü bir siyasi partide Genel Başkan, kirli pazarlıklar yapılarak değişmez ve kapı dışına bırakılamaz. CHP’den ayrılmak isteyen, kirli tuzaklar kurarak değil, kendi iradesiyle gitmelidir.
Kılıçdaroğlu’nun ihracını istemek, siyasi olgunluk değil; CHP’deki bu çürümüşlüğü kapatma çabasıdır.
Kuşkusuz ki bugün CHP'de Kılıçdaroğlu’nu göndermek isteyenler; geçmişte, Kılıçdaroğlu’nun listelerinde 3, 4, 5, 6, 7 dönem milletvekili ve belediye başkanları olarak birlikte görev yaptığı kişilerdir. Neden?
Bugün Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterenler, geçmiş yıllarda Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığında ne yazık ki CHP’deki gerçek Atatürkçü Kemalist CHP’lileri hedef göstererek kirli oyunlarla ATATÜRK’ÜN kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden uzaklaştırmıştı.
“Kökü olmayan ağaç asla toprağa tutunamaz. CHP'nin tarihini ve köklerini yok etmek, en ufak bir rüzgâr esintisinde devrilmek demektir. Dün CHP’de rüzgâr ekenler, bugün fırtına mı biçiyor?”
CHP’nin kurumsal kimliğine, Atatürk ideallerine ve Kemalist devrimci ruhuna yakışan; mirasını korumak, yarım kalan devrimleri tartışmak ve saygıyla eleştirmektir. Kirlenmiş, çürümüş kişileri korumak için hileyle ele geçirilmiş makamları kavga ederek korumak değil.
Cumhuriyetimiz ve Türk milleti her geçen gün uçuruma sürüklenirken, CHP'deki kirli ilişkiler açığa çıkmasın diye kavga çıkaranları korumak değil. Ali Berham ŞAHBUDAK...
