TARİHİN KANLA YAZILAN SAYFASINI HATIRLAMAK
Bazı acılar vardır; üzerinden yüzyıllar geçse bile toprağın altından feryat gibi yükselir. Tripolice Katliamı da işte böyledir.
1821’de Mora’da, Yunan isyanının daha ilk aylarında, Türk milletine karşı işlenen en büyük vahşetlerden biri yaşandı. Kadın, erkek, çocuk demeden, evleri yakılarak, camilerde topluca katledilerek otuz bini aşkın Türk hunharca öldürüldü. Bir millet, kökünden sökülmek istendi.
Bugün Avrupa’nın “bağımsızlık destanı” diye süslediği o yıllar, bizim için bir kara yas defteridir.
Tripolice…
Bir şehrin adı değil artık;
Türk’ün unutmadığı bir çığlığın adıdır.
Türkler, Osmanlı’nın adaletine güvenip silaha sarılmamışken, komşu bildikleri yüzlerce yıllık halklar, bir anda gözlerindeki kini kusarak üzerlerine çöktü.
Evleri yağmalandı, namusları çiğnendi, çocuklar süngülenerek sokaklara atıldı. Savaş bile böyle bir vahşeti meşru kılamazken, yapılanlar insanlığın en karanlık yüzünü tarihe çiviledi.
Bugün Yunanistan’da bu katliama “kahramanlık” deniyor. Avrupa, Tripolice’yi konuşmamak için kulaklarını tıkıyor. Aynı Avrupa, her fırsatta Türkiye’ye insan hakları dersi vermeye kalkıyor.
Peki kim hatırlatacak Tripolice’de kesilen bebeklerin çığlığını?
Kim hatırlatacak Müslüman Türk kadınlarının yakılan evlerde diri diri can verdiğini?
Tarih, unutanları affetmez.
Hele ki Türk milleti unutursa, tarihin intikamı gelecekte karşımıza çok daha ağır çıkar.
Bugün Ege’de her provokasyon, her kibrin arkasında işte o tarihsel hafızanın bir devamı var. Çünkü yüzleşilmemiş her suç, sahibini cesaretlendirir. Kaynağını geçmişteki cezasızlıktan alan bu pervasızlık, bugün sahillerimizdeki taciz uçuşlarında, adalara yığılan silahlarda karşımıza çıkıyor.
Biz mazlumu koruyan bir milletiz, evet. Ama unutursak, mazlumun da zalimin de yerini karıştırırız.
Tripolice,hatırlamamız gereken bir uyarıdır. Türk’e karşı kinle birleşen planların neye dönüşebileceğinin canlı örneğidir.
Tarihin acısı bizi öfkeye değil, dirilişe götürmeli.
Türk milleti; geçmişinin yasını tutarak değil, dersini alarak ayakta kalır. Tripolice’yi unutmayacağız.
Çünkü unutturmak isteyenler, yarın aynı karanlığı tekrar denemeye kalkacak olanlardır.
Biz unutmuyoruz. Çünkü unutanlar tekrar yaşar.
Biz hatırlıyoruz.
Çünkü hatırlayanlar bir daha yaşatmaz.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk




