
Özet
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti askerî ve siyasî açıdan çöküş sürecine girmiş, Anadolu coğrafyası İtilaf Devletlerinin güç dengeleri doğrultusunda işgale açılmıştır. İngiltere’nin Ege havzasında oluşturmak istediği nüfuz alanı doğrultusunda Yunanistan’ın İzmir ve Batı Anadolu’ya askerî çıkarma yapması, bölgede bir güç boşluğu dönemi yaratmıştır. Bu çalışma, söz konusu işgalin siyasi arka planını, Osmanlı Devleti’nin çözülüşünü ve Milli Mücadele’nin örgütlü direniş biçimine dönüşümünü incelemektedir. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde gelişen savaşımın, yerel direnişlerden merkezi bir kurtuluş hareketine evrilme süreci analiz edilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden hattın ana belirleyenleri ortaya konmaktadır.
Giriş
Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918), Osmanlı Devleti için fiilî egemenliğin sona erdiği bir sürecin başlangıcı olmuştur. Devletin askerî gücünün tasfiye edilmesi, ekonomik kaynaklarının denetim altına alınması ve toplumsal yapıda derin bir çözülme meydana gelmesi, Anadolu’da ciddi bir otorite boşluğu yaratmıştır. İtilaf Devletleri bu boşluğu kendi jeopolitik çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmaya çalışmış, özellikle İngiltere Yunanistan’ı Anadolu’da bir “bölgesel jandarma” olarak konumlandırmayı amaçlamıştır.
15 Mayıs 1919 İzmir İşgali, yalnızca bölgesel bir askerî hareket değil, Osmanlı’nın siyasî çöküşünün ve karşılığında doğacak yeni bir ulusal kimliğin başlıca tetikleyicisi olmuştur.
Yöntem
Bu çalışma, tarihsel analiz yöntemine dayanmaktadır:
- Birincil kaynaklar: Dönem belgeleri, Nutuk, hatıratlar ve resmi yazışmalar.
- İkincil kaynaklar: Osmanlı’nın son dönemi, Yunan işgali ve Milli Mücadele literatürü üzerine yapılmış akademik çalışmalar.
- Yaklaşım: Siyasi, askerî ve toplumsal düzeylerde çok katmanlı değerlendirme yapılarak neden–sonuç ilişkileri kurulmuştur.
Bulgular
1. Osmanlı Devleti’nin Çöküş Dinamikleri
- 1914–1918: Birinci Dünya Savaşı sürecinde Osmanlı Devleti birçok cephede yenilgiye uğramış, askerî ve mali kaynakları tükenmiştir.
- 30 Ekim 1918: Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti fiilen İtilaf güçlerinin denetimine girmiştir.
- 1918–1919: Sultan Vahdettin’in ve saray çevresinin uzlaşmacı tutumu devletin bağımsız karar alma yetisini sınırlamıştır.
- Literatürde “hanedanın esareti” olarak tanımlanan bu süreç, padişahın İngiliz siyasetine bağlı kalması biçiminde ifade edilmektedir.¹
2. İngiltere’nin “Yunan Kartı” ve Bölgesel Hesapları
- 1919 başları: İngiltere, Ege ve Batı Anadolu’da güvenilir bir Hristiyan müttefik devlet kurmak amacıyla Yunanistan’ı bölgeye yönlendirmiştir.
- Amaç, bölgenin ekonomik ve stratejik açıdan İngiltere’nin çıkarlarına hizmet edecek şekilde yeniden yapılandırılmasıdır.²
3. Yunan İşgali ve Toplumsal Direniş
- 15 Mayıs 1919: Yunan ordusunun İzmir’e çıkışı ile işgal fiilen başlamıştır.
- 1919–1922: İşgal bölgelerinde yerel halk büyük travmalar yaşamış, köylerde direniş örgütleri kurulmuştur.
- 19 Mayıs 1919: Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, dağınık direnişleri merkezi bir otorite altında toplamanın dönüm noktası olmuştur.³
4. Milli Mücadele’nin Örgütlü Bir Devlet Aklına Dönüşmesi
- 1919–1920: Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri, merkezi bir Kurtuluş Savaşı stratejisinin temellerini atmıştır.
- Yeni egemenlik anlayışı, Osmanlı hanedanına bağlılığı reddeden ve “millet iradesi” üzerine kurulu bir devlet modeline dayandırılmıştır.⁴
5. Cumhuriyet’e Giden Kopuş
- Savaş boyunca hanedanın işgal güçleriyle işbirliği iddiaları, Milli Mücadele kadrolarının Osmanlı’nın devamının mümkün olmadığı kanaatine varmasına yol açmıştır.
- 24 Temmuz 1923: Lozan Antlaşması ile yeni devletin sınırları uluslararası alanda tanınmıştır.
- 29 Ekim 1923: Türkiye Cumhuriyeti ilan edilerek, Milli Mücadele’nin başarısı kurumsallaşmıştır.
Kronolojik Önemli Olaylar
Tarih | Olay |
|---|---|
| 30 Ekim 1918 | Mondros Mütarekesi imzalandı |
| 15 Mayıs 1919 | Yunan ordusu İzmir’e çıkarma yaptı |
| 19 Mayıs 1919 | Mustafa Kemal Samsun’a çıktı |
| 22 Haziran 1919 | Amasya Genelgesi yayımlandı |
| Temmuz 1919 | Erzurum Kongresi toplandı |
| Eylül 1919 | Sivas Kongresi toplandı |
| 23 Nisan 1920 | Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı |
| 11 Ağustos 1922 | Büyük Taarruz başladı |
| 9 Eylül 1922 | İzmir’in kurtuluşu |
| 24 Temmuz 1923 | Lozan Antlaşması imzalandı |
| 29 Ekim 1923 | Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi |
Sonuç
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı sonrası çok yönlü kriz ortamı, Anadolu’yu İtilaf Devletlerinin güç mücadelesine açık hâle getirmiştir. İngiltere’nin bölgesel hesapları doğrultusunda Yunanistan aracılığıyla yürütülen işgal, Osmanlı’nın fiilî çöküşünü hızlandırmıştır.
Ancak Türk toplumu, tarihsel devlet tecrübesi ve bağımsızlık bilinci ile bu işgale karşı direnmiş, yerel direnişler merkezi bir Milli Mücadele hareketine evrilmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliği, sadece işgali sona erdirmekle kalmamış, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temel siyasal, toplumsal ve ideolojik çerçevesini oluşturmuştur.
Böylece Yunan işgali, hem Osmanlı’nın çöküş sürecinin bir sonucu hem de milli egemenliğe dayalı yeni bir devletin doğuşuna zemin hazırlayan tarihsel bir kırılma noktasıdır.
Serdar Şahin
7 Aralık 2025




