Milli Mücadele dönemi komutanları arasında yer alan Fahrettin Altay, 12 Ocak 1880 tarihinde, Arnavutluk sınırları içinde yer alan İşkodra şehrinde Piyade Albayı İzmirli İsmail Bey ve Hayriye Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi.
Osmanlı döneminde babasının tayin durumlarından dolayı birçok şehirde bulunmak ve okumak zorunda kalan Fahrettin Altay, ilkokulu Mardin'de bitirdi. Tarih sahnesine birlikte çıkacağı üniformasını, ilk önce Askeri Rüştiye'yi (ortaokul) okuduğu Erzincan'da giydi. Daha sonra Erzurum'a giderek, Askeri İdadi'yi (liseyi) tamamladı.
Fahrettin Altay, 1897 yılında başladığı İstanbul Harp Okulu'ndaki öğrenimini ise, 1900 yılında dereceyle tamamladı ve burayı birincilikle bitirdi. Harp Okulu'ndan sonra girdiği Harp Akademisi'ni de 5 Aralık 1902 tarihinde Kurmay Yüzbaşı olarak altıncılıkla bitirdi ve faal meslek hayatına başladı.
Yüzbaşı Fahrettin Bey'in ilk görev yeri, 4'ncü Ordu'nun görev bölgesi içinde bulunan Dersim oldu. Bu mıntıkada 8 sene kalıp çeşitli kıta ve kurmay görevlerinde bulunan Fahrettin Bey, 4'ncü Ordu Aşiret Süvari Alayı'nın azaltılması için çalıştı. 1905'te Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı), 4 Nisan 1909 tarihinde Binbaşı rütbesine yükseldi. 1910 yılında Harbiye l'nci Şube Müdürlüğü'ne atandı. Ardından Büyükçekmece'de Donanma Komutanlığı'nda bir süre görev yaptı.
1912 yılında Münime Hanım ile evlenen Binbaşı Fahrettin Bey'in, Hayrünısa ve Tarık isimlerini taşıyan iki çocuğu oldu. 1913 yılında II. Balkan Savaşı'nda, Çatalca Aşiret Süvari Tugayı'na liderlik eden Binbaşı Fahrettin Bey, bu zaman diliminde, Edirne'ye kadar ulaşmış olan Bulgar Ordusu'nu geri püskürtme başarısını gösterdi.
1. Dünya Savaşı (1914-1918) başladığı sırada Binbaşı Fahrettin Bey, 3'ncü Kolordu Kurmay Başkanlığı görevinde bulunmaktaydı. 29 Kasım 1914 tarihinde Yarbay olan Fahrettin Bey, bu dönemde Çanakkale Cephesi'nde düşmanla savaştı ve Mustafa Kemal ile ilk olarak bu sırada tanıştı. 14 Aralık 1915 tarihinde Albay rütbesine yükseldi. Çanakkale Savaşı'nın ardından kendisine "Kılıçlı Altın Liyakat Madalyası" ve "Gümüş İmtiyaz Savaş Madalyası" verilerek ödüllendirildi.
1915 yılında, İstanbul'da Harbiye Nezareti Müsteşar Muavinliği görevine tayin edilen Albay Fahrettin Bey, yine aynı yıl Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda müttefiklerine yardım için savaştığı Romanya Cephesi'nde göreve atandı. Ardından, Filistin Cephesi'ne "Birlik Komutanı" sıfatıyla gönderildi. 25 Şubat 1917 tarihinde 6'ncı Tümen ve 3 Haziran 1917'de de 26'ncı Tümen Komutanlıklarında bulundu. Savaşın sonunda Filistin'de yaşanan yenilginin ardından karargahın Konya'ya taşınması nedeniyle, 7 Mayıs 1918 tarihinde 12'nci Kolordu Komutanı sıfatıyla Konya'da görev yaptı. I. Dünya Savaşı'nın sona erdikten sonra 12 Nisan 1919'da 3'ncü Kolordu Komutanlığı görevine atandı.
Albay Fahrettin Bey, Kurtuluş Savaşı'nın hemen öncesinde İstanbul'un tanınmaması ve Ankara merkezli bir direniş mücadelesinin verilmesi gibi fikir ve uygulamalara ilk zamanlar biraz mesafeli durdu. Fakat özellikle Albay Refet (Bele) Bey'in Konya'ya atlı birliklerle gelip kendisine telkinlerde bulunması ve sonra da Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesinin ardından, Milli Mücadele'ye ikna oldu. Ankara'nın emrine girmeyi de kabul etti.
İlk TBMM döneminde (1920-1923), Mersin milletvekili olarak Meclis'te yerini aldı. O dönemde cephede fiilen çatışmaların içinde bulunduğundan mebusluk görevini yapamadı.
Öte yandan Meclis'te milletvekillerin oluşturduğu hiçbir gruba katılmadı ve bağımsızların içinde yer almayı tercih etti.
Fahrettin Altay, Türkiye Cumhuriyeti tarihi adına çok önemli noktalarda hizmet etmiş bir subay olarak yer edindi. Kurtuluş Savaşı süresince ikinci defa atandığı 12'nci Kolordu Komu-tanlığı vasfıyla Milli Hareket'e karşı çıkan Konya Ayaklanması'nın bastırılmasında çok önemli rol oynadı. Daha sonra işgalci Yunan ordusuyla yapılan I. ve II. İnönü Savaşlarında ve Temmuz 1921'de atandığı 5'nci Süvari Grubu ile Sakarya Meydan Muharebesi'nde başarıyla görev yaptı.
12 Eylül 1921 tarihinde "Mirliva" rütbesine (Tuğgeneral ile Tümgeneral rütbelerine eş değer, ya da bu rütbelerin arasında) terfi ederek "Paşa” oldu. Paşa olmasının hemen ardından ise, Süvari Grup Komutanlığı'na ataması gerçekleşti. Kurtuluş Savaşı'nın son dönemlerinde, Uşak, Afyon ve Alaşehir çevresindeki çatışmalarda, kolordusuna bağlı süvariler büyük işler başardı.
Tümgeneral Fahrettin Paşa, komutanlığını yaptığı 5'nci Kolordu ile Büyük Taarruz'a katıldı. Kaçış halindeki Yunan ordularını kovalayarak İzmir'e ayak basan ilk süvari birliğine komuta etti ve 10 Eylül 1922 tarihinde İzmir'de, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı bizzat karşıladı. Tüm Batı Anadolu'nun Yunan işgalinden kurtarılmasıyla sonuçlanan Büyük Taarruz'daki hizmetleri ve üstün başarıları neticesinde, 12 Eylül 1922 tarihinde "Ferik" (Korgeneral) rütbesine terfi etti.
1923 Ağustos'unda seçimlerin yenilenmesiyle oluşan İkinci Dönem TBMM'de, Yunan işgalinden temizlenmesinde büyük yarar sağladığı İzmir'in milletvekili olarak yer aldı. Aynı zamanda da 5'nci Kolordu Komutanı olarak görev yapmaya devam etti. Hem askerlik, hem de milletvekilliği işlerinin aynı anda yapılmasının zor olması sebebiyle, bu hususla ilgili Meclis tarafından bir karar çıkarılmasını sağlayan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın da tavsiyesiyle, vekillikten ayrılarak komutan olarak orduda kaldı.
1924 yılında 2'nci Ordu Komutanlığı'na atanan Korgeneral Fahrettin Paşa, 30 Ağustos 1926 tarihinde "Orgeneral" oldu. 1930 yılında yaşanan ve ülke tarihine kara bir leke olarak düşen "Menemen Olayı"ndan sonra Menemen, Balıkesir ve Manisa havalisinde ilan edilen sıkıyönetim halinin komutanlığına getirildi. 1933 yılında 1'nci Ordu Komutanlığı'na atandı.
Orgeneral Fahrettin Paşa, 1934 yılında Sovyetler Birliği'nde yapılan Kızıl Ordu manevralarına, Türkiye'den gidecek askeri heyete başkanlık ederek katılımda bulundu. Bu manevralara, Türkiye'den başka hiçbir ülke davet edilmemişti.
Yine 1934 yılı içerisinde, İran ve Afganistan arasında yaşanan sınır anlaşmazlığında, hakemlik yapma görevini üstlendi. "Atabay Hakemliği" adı verilen bir rapor hazırlayarak, günümüzün İran-Afganistan sınırının güney tarafının çizilmesini sağladı.
İzmir'deki Altay Spor Kulübü'nü ziyareti sırasında Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte İngiltere-Altay maçını izlemişlerdi. 1934 yılında Soyadı Kanunu'nun çıktığı günlerde İran'da olması sebebiyle Atatürk kendisine bu anıya istinaden "Altay" soyadını vermişti.
10 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü sonrasında gerçekleştirilen cenaze törenine komutan olarak tayin edilen Orgeneral Fahrettin Altay Paşa, Yüksek Askeri Şura üyesi iken, 15 Temmuz 1945 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrıldı.
Fahrettin Altay, 1946 ile 1950 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi'nden Burdur milletvekili seçilerek Meclis'e girdi. 1950 yılından itibaren siyasi hayatını sonlandırarak İstanbul'a yerleşen Fahrettin Altay, 25 Ekim 1974 tarihinde vefat etti.
Fransızca ve Almanca bilen Fahrettin Altay, ölümünden sonra Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi. Naaşı, 1988 yılında, Ankara'da bulunan Devlet Mezarlığı'na nakledildi.
Fahrettin Altay, Kurtuluş Savaşı'nda başında bulunduğu süvari birlikleri ile birlikte, özellikle Batı Cephesi'nde birçok Yunan ikmal noktasını etkisiz hale getirmiş, hızlı ve çevik hareketlerle her müdahale edilen noktada başarıya ulaşmış bir komutandı. Annesinin işgal yıllarında İzmir'in Karşıyaka ilçesinde ikamet ettiği, büyük bir özlem ile oğlunun ve silah arkadaşlarının İzmir'i geri alması için dualar ettiği bilinmektedir. Ayrıca, İzmir'in en büyük bulvarlarından birine, "Fahrettin Altay" ismi verilmiştir.
1912-1913 Balkan Harbi'nde çeşitli kıta ve kurmay görevlerinde bulunan, 1914-1918 I. Dünya Harbi'nde Tümen ve Kolordu Komutanlığı ve 1919-1922 İstiklâl Harbi'nde Kolordu Komutanlığı yapan Orgeneral Fahrettin Altay Paşa'nın askerlik hayatı boyunca aldığı nişan ve madalyalar şöyledir:
•Üçüncü Rütbeden Osmanî Nişanı
•Harp Madalyası
•Gümüş İmtiyaz Madalyası
•Gümüş ve Altın Liyakat Madalyası
•Alman, İkinci ve Birinci Demir Salip Nişanları
•Alman, İkinci Rütbeden Kran dö Prus Nişanı
•Bavyera Kilisesi Haçı
•Avusturya-Macaristan Üçüncü Rütbeden Muharebe Liyakat Madalyası
•Avusturya-Macaristan İkinci Rütbeden Harp Alametli
•Askeri Liyakat Madalyası
•İstiklâl Madalyası ve Takdirname




