25 KASIM BAĞLAMINDA ÇOK BOYUTLU BİR İNCELEME
Elif Lale Kırcaoğlu
Dini Perspektif: İslam Ahlakı ve Emanet Anlayışı
İslam geleneği, aileyi bir denge ve merhamet kurumu olarak tanımlar. Kur’an'ın temel vurgusu, kadın ile erkeğin birbirine “libas” yani örtü ve korunak oluşudur.
İslam hukukunda:Şiddet kesin biçimde yasaktır.
Peygamber Efendimiz, “ En hayırlınız ailesine karşı hayırlı olandır” hadisiyle ilişkiyi ahlaki zemine oturtur.
Kadının “ emanet ” oluşu, zayıf olduğu için değil, değerli olduğu için korunması gerektiğini ifade eder.
Bu çerçevede dini perspektif, şiddetin meşruiyet zemininin hiçbir şekilde bulunmadığını ortaya koyar. Ancak modern hukukla dini ahlakın toplumsal uygulamaları arasındaki boşluk, sorunun devam etmesine yol açmaktadır.
Kadına Yönelik Şiddetin Artış Nedenleri
*Tek Taraflı Yasal Politikalar
Yalnızca cezalandırıcı ve reaktif politikalar, sorunu çözmek yerine krizleri derinleştirebilmektedir.
*Psikolojik Destek Sistemlerinin Eksikliği
Aile içi öfke yönetimi, bağımlılık, travma ve iletişim sorunları profesyonel destek olmadan çözülemez.
*Ekonomik Eşitsizlikler
Ekonomik bağımlılık, şiddet döngüsünü güçlendiren temel faktörlerden biridir.
*Medya ve Dijital Kültür
Şiddetin normalleşmesi, ilişkilerin yüzeyselleşmesi ve çatışma çözme becerilerinin zayıflaması dijital çağın etkileri arasındadır.
Çözüm Önerileri:
*Çok Boyutlu Bir Yaklaşım
Çok Katmanlı Hukuki Reform
Delile dayalı, adil ve dengeli koruma kararları, hem kadın hem erkek için psikososyal destek zorunluluğu, öfke yönetimi ve rehabilitasyon programlarının hukuk sürecine entegre edilmesi.
*Aile Destek Merkezlerinin Güçlendirilmesi
Her ilçede ücretsiz aile danışmanlığı, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı bulundurulması.
*Dinî ve Kültürel Eğitim Programları
Eşitlik değil, adalet temelli aile öğretisi, erkeklik algısının yeniden inşası, merhamet merkezli aile ahlakı eğitimi.
*Ekonomik Güçlendirme Programları
Kadının çalışma hayatına katılımı, ekonomik bağımsızlığı ve istihdam destekleri.
*Medya Okuryazarlığı ve Dijital Şiddetle Mücadele
Toplumsal bilinç kampanyaları ve gençlere yönelik dijital davranış eğitimi.
Sonuç
Kadına yönelik şiddet; hukuki düzenlemeler, kültürel normlar, savaş ve çatışma koşulları, ekonomik eşitsizlikler ve ahlaki referanslar gibi çok katmanlı dinamiklere dayanan bir sorundur.
Bu nedenle yalnızca yasa değişiklikleriyle çözülemeyeceği açıktır.!
İslam ahlakının, toplumsal adaletin, psikolojik destek programlarının ve çok disiplinli sosyal politikaların birlikte işletildiği bir model benimsenmeden şiddetin önüne geçmek mümkün değildir.
Kadın, yalnızca korunması gereken bir “emanet” değil; toplumun asli kurucu öznesidir.
Bu bilincin ailede, toplumda ve devlet politikalarında köklü biçimde yeniden inşa edilmesi, 25 Kasım’ın gerçek anlamına ulaşması için zorunludur.




