Erzurum CHP de neler oluyor?
İyi mi?
Bizim, ta kongre zamanında “bu işin içerisinde başka bir iş var” dediğimiz ve sonrasında bu şehirden Kemal Kılıçdaroğlu için oy vermeye gidiyoruz diyenlerin, başka bir isime oy vermeleriyle sonuçlanan haklılığımızı, bir delegenin “aldım dolarları verdim oyumu” itirafı perçinlemiş oldu.
O dönemde yazdığımız ve dile getirdiğimiz hemen her iddia gerçekleşerek bugün gelinen noktada durum ortadadır.
Acı olan tek bir gerçek var; o da, CHP Erzurum’da her geçen gün tükenmektedir.
Bu partinin gerçek taraftarları küskün!
Bu partinin gönüldeşleri sıkıntılı!
Bu partinin umut besleyenleri umutlarını kaybetmek üzereler…
Yani kısacası CHP Erzurum’da bitmek üzere.
Genel Merkezde yaşanılan taht kavgaları, ülkenin dört bir yanından gelen birçoğu haklılık esaslarına dayanan tufandan kaçış duyumları ve özellikle de kongre aşamasında pavyonlarda yaşanılanlar elbette ki bu süreci hızlandırdı ama asıl üzüldüğümüz şey, bu şehirde bir zamanlar güzel insanlarımızın oluşturmuş olduğu bir CHP taraftarlığı vardı; şimdilerde onları göremiyoruz.
Sanki de CHP adına bu şehirde bir suskunluk, bir sessizlik hâkim.
Ortada bulunan ve kulakları ciddi anlamda sağır eden bu sessizlik yerini unutulmuşluğa, boş vermişliğe ve özellikle de birilerinin sözüm ona yazıları yüzünden, siyaset bataklığının orta yerlerine doğru sürüklemektedir.
Hem de büyük bir hızla.
Oysaki o bataklıkta kimlerin veya hangi partilerin yok edilip, yutulmuş olduğunu; şahit ve özellikle de eylemci olarak, en iyi CHP bilmektedir.
Bakalım bu sessizlik nereye kadar?
Maalesef gördüğümüz tek şey, bu şehirde kendi çabalarınca son nefer misali sosyal medyası aracılığıyla sesini duyurmaya çalışan Adnan Atalay kalmış, gerisi ise zaten ya boş işlerin ardında ya da izleme moduyla kayıplarda. Atalay bir yerleri işaret ederek dikkatleri üzerine çekmeye çalışsa da gittiği yolda yalnız kaldığı aşikâr.
Ama
Ne yazık ki Atalay’da, yanlış solun tam ortasında…




