Bir insan olarak, Türkiye'nin ve Türk milletinin köklü bir tarihe ve zengin bir kültürel birikime sahip olduğunu gözlemliyorum. Türkiye'nin her bir köşesinde, farklı coğrafyalardan gelerek bu topraklara yerleşmiş insanlar var. Türk yurdunda yaşayan herkes, bu topraklara ait hissediyor ve birlikte yaşama kültürünü benimsemeye önem veriyor. Ancak Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan meselesi, soy bağımızın olduğu bir konu olarak öne çıkıyor. Uygur Türkleri, bizimle aynı kökene sahip, aynı dili konuşan ve aynı değerlere sahip insanlar. Türkiye'nin liderlik rolünü ve Türk dünyasında birleştirici gücünü göz önüne aldığımızda, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin Türkiye'yi bir sığınak ve güvenli liman olarak görmeleri de anlaşılır bir durum. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki, bu konuda bazı zorluklarla karşılaşıyoruz. Uygur Türkleri'nin ve Doğu Türkistanlıların, Türkiye'ye gelmek istemelerine rağmen engellerle karşılaşmaları, bizleri derinden üzüyor. Diplomatik ve hukuki süreçlerle desteklenmesi gereken bu kardeşlerimizin Türkiye'ye gelişi, zaman zaman sıkıntılarla karşılaşabiliyor. Bu durum, Türk milletinin birliğini ve dayanışmasını zedelerken, soy bağımız olan Uygur Türkleri'nin ülkemizi sevgi ve saygıyla kucaklamasına engel oluyor. Türkiye'nin liderlik pozisyonu ve Türk devletler topluluğu olan Türk Konseyi gibi kuruluşların rolüne vurgu yaparken, bu gibi sorunların çözümü için daha etkin adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan konusunda daha hassas bir tutum sergilemeli, soydaşlarımızın yanında yer almalı ve onlara destek olmalıdır. Bu, insanlık ve insani değerler açısından da önemli bir sorumluluktur. Söz konusu olan insan hayatı olduğunda, soy bağımız olan Türk kardeşlerimize kucak açabilmeli, onlara yardımcı olabilmeliyiz. Sonuç olarak, Türkiye'nin liderlik rolü ve Türk milletinin büyük kalbiyle, Uygur Türkleri ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimize sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Bu hassas konuyu çözüme kavuşturmak, Türk milletinin birlik ve beraberliği açısından da önemlidir. Sözün bittiği yerde olduğumuzu düşünüyor, umut ediyorum ki gelecekte Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan konusunda daha olumlu gelişmeler yaşanır ve bu soydaşlarımızın huzurlu bir şekilde Türkiye'yi ziyaret edebilmeleri sağlanır.