Türkiye, son yıllarda sürdürdüğü büyüme, üretim ve finansal istikrarı güçlendirme politikalarının ardından ekonomik tarihinde önemli bir kilometre taşına yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarına göre Türkiye, ilk kez yüksek gelirli ülke kategorisine geçme eşiğine geldi.
Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi & 13. Para Sohbetleri Zirvesinde konuşan Yılmaz, 2025 yılı sonunda Türkiye’nin nominal milli gelirinin 1,5 trilyon doların üzerine çıkmasının beklendiğini söyledi. Satın alma gücü paritesine göre Türkiye, Avrupa’da 4’üncü, dünya sıralamasında 11’inci büyük ekonomi konumuna yükselme aşamasına geldi.
Enflasyon Öncelik, Büyüme ve İstihdam Korunacak
Cevdet Yılmaz, konuşmasında özellikle enflasyonla mücadeleye vurgu yaptı. Enflasyonun kontrollü şekilde düşürülmesinin, büyümenin ve istihdamın korunması ile birlikte yürütüldüğünü belirten Yılmaz:
“Büyümeyi sağladık, reel ekonomiyi güçlü tuttuk. Şimdi önceliğimiz enflasyonu düşürmek ve finansal piyasalarda kalıcı istikrarı tesis etmek” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin pandemi döneminde üretim kapasitesini kaybetmeyen nadir ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak, kapasiteyi koruma ve istihdamı destekleme stratejisinin Türkiye’yi bir üst ekonomik sınıfa taşıdığına dikkat çekti.
Ayrıca, son 23 yılda Türkiye’nin dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü, kişi başına gelirin AB ortalamasına oranının yüzde 38’den yüzde 70’e yükseldiğini belirtti. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’nin ilk kez yüksek gelirli ekonomiler sınıfına giriş eşiğine ulaştığını söyleyen Yılmaz, bunu “ekonomik tarihimizde bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.
Finans Sektörü Dijitalleşiyor, Yatırımcı Tabanı Genişliyor
Zirvede finans sektörü temsilcileri de değerlendirmelerde bulundu.
Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergün, son beş yılda borsada işlem gören şirket sayısının 200 artarak 600’e yaklaştığını açıkladı. Günlük işlem hacmi ise 25 milyar TL’den 200 milyar TL’ye çıkmış durumda.
Ergün, sistem kapasitesini büyüttüklerini, emir iletim hızını dört kat artırdıklarını ve yapay zekâyı operasyonlara entegre ettiklerini söyledi. Ayrıca yerli olarak geliştirilen teknolojinin uluslararası borsalara ihraç edilmeye başlandığını belirtti.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gül, yatırımcı sayısındaki artış, halka arzlardaki ivme ve finansal okuryazarlığın yükselişine dikkat çekti. Gül, daha kapsayıcı ve şeffaf bir sermaye piyasası inşa etmeye devam ettiklerini ifade etti.
BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise finansal sistemin omurgası olan bankacılık sektörünün, hem operasyonel hem finansal sağlamlığı artıran adımlarla geleceğe hazırlandığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin finans teknolojilerinde bölgesel bir merkez olma yolunda ilerlediğini, 1.000’e yakın fintech şirketinin büyüme performansının ülkenin dijital dönüşüm vizyonunu güçlendirdiğini dile getirdi.
Önümüzdeki Dönemin Ekonomik Beklentileri
Cevdet Yılmaz, küresel ticarette korumacılık eğilimlerinin arttığını, büyümenin artık eskisi kadar ticaret üzerinden gerçekleşmediğini belirterek 2026’nın Türkiye için daha destekleyici bir yıl olacağını söyledi.
Türkiye ekonomisi için öne çıkan beklentiler şöyle:
Nominal GSYH’nin 2025 sonunda 1,5 trilyon doları aşması
Satın alma gücü paritesinde dünya 11.’liği
Yüksek gelirli ülke sınıfına giriş eşiği
Daha düşük enflasyon – güçlü istihdam – sürdürülebilir büyüme üçlüsü
Finans sektöründe yapay zeka ve dijitalleşme odaklı yeni dönem