GÜNDEM

GÜNDEM Haberleri

RAHAT UYU, YALAN NÖBETTE

RAHAT UYU, YALAN NÖBETTE

Gerçek yoruldu, yalan göreve çağrıldı. Toplumun çoğu da bu düzeni öyle benimsedi ki, artık huzur bile gerçeğin değil, yalanın eseri oldu.

Hakikat Mesaiyi Bıraktı, Yalan Gece Vardiyasında

Bugün toplum öyle bir noktada ki, gece başını yastığa koyan herkesin uykusu iki şeye bağlı:
Biri duymazlıktan gelmek, diğeri inanmış gibi yapmak.

Gerçek zaten mesaiyi bıraktı.
Ne söylese ters anlaşılıyor, ne gösterse inkâr ediliyor.
Hakikat, toplumun radarında artık sinyal vermeyen eski bir uydu gibi.

Ama yalan?
O hep çalışır.
Vardiya bitmez, molası yoktur.
Toplumun huzur nöbetini artık yalan tutuyor.

Bazıları “Rahat uyu, ben buradayım” der gibi…
O kadar sahiplenmişler ki, neredeyse yalanla duygusal bağ kuranlar çıktı.

 

Gerçeğin Değeri, Yalanın Rahatıyla Yarışamıyor

Gerçek yorucu bir iştir.
Adamı sarsar, düşündürür, sinirlendirir.

Ama yalan?
Masaj koltuğu gibi.
Sallanırsın, gevşersin, “Oh be, dünya ne güzelmiş” dersin.

Toplumun önemli bir kısmı gerçeğin ağırlığını taşımak yerine, yalanın hafifliğine teslim oldu.
Çünkü yalan mücadele istemez, emek istemez, sorgu istemez.
Sadece uyum sağlamanı ister.
O kadar.

Bugün herkes kendine bir yalan seçiyor ve onunla uyuyor.
Kimisi ekonomiyi,
kimisi adaleti,
kimisi siyasetçiyi,
kimisi kendi hayatındaki saçmalığı…

Gerçek değiştirir, yalan idare eder.
Toplum da “idare etmeyi” seçti.

Yalanın Çalışma Prensibi Basit: Rahatsız Etmemek

Gerçek rahatsız eder.
Eksik bırakır, yüzleştirir, sorgulatır.

Yalan ise tam aksine:
“Boşver ya, büyütme…”der geçer.

Bu yüzden yalanın müşteri kitlesi geniştir.
Her kesime hitap eder:

Düşünmek istemeyenlere,

Gerçekle yüzleşmekten korkanlara,

Sorumluluk almaktan kaçanlara,

“Benim düzenim bozulmasın” diyenlere…


Bugün yalan öyle profesyonel çalışıyor ki,
bazı ülkelerde devlet memuru gibi.
Maaşı yok ama etkisi yüksek.
Gece gündüz görev başında.

 

Gerçeğe Tahammül Azalınca, Yalan Terfi Eder

Bir ülkede en tehlikeli şey, yalanın yayılması değil, yalanın normalleşmesidir.
Çünkü yalan normalleştiğinde, gerçek “aşırı”, “radikal”, “gereksiz sert” görülür.

Bugün gerçek konuşan bir insan, “Neden huzur bozuyorsun?” diye azar işitiyor.
Yalan söyleyen ise “Aman canım, ne güzel idare ediyor” diye alkış alıyor.

Yani mesele doğruyu söyleyip söylememek değil artık.
Mesele doğruyu söylemenin yasaklı bir spor haline gelmesi.

Bir toplum hakikati “tehdit”, yalancıyı “uzlaştırıcı” olarak görmeye başladıysa,
orada gerçeğin değil, düzenin sorunu vardır.

 

Yalan Bedava, Gerçek Faturalı

Yalanın maliyeti yoktur.
Zihni yormaz, cebi yakmaz, ilişki bozmaz.

Gerçek pahalıdır.
Kaybettirir, kızdırır, zorlar, bazen yalnız bırakır.

Bu yüzden bugün insanlar gerçek yerine taksitli rahatlık satın alıyor.
Peşin ödeme?
O gerçekte.

O yüzden toplumun büyük bir kısmı şöyle bir psikoloji içinde:
“Beni üzmeyen yalan, beni sarsan gerçeğe tercih edilir.”

Ne acı ama doğru.


 Yalan Nöbetteyse, Sabaha Uyanmak Zordur

Bir ülkenin geleceğini parlak yapan şey
yalanın verdiği geçici huzur değil,
gerçeğin verdiği kalıcı temizliktir.

Bugün yalan nöbette olabilir,
biz de uyuyor olabiliriz…

Ama sabah olacak.
Ve o sabah geldiğinde,
yalan nöbeti bitmiş, gerçeğin faturası kapıya dayanmış olacak.

Rahat uyuyanları değil,
uyandığında ne yapacağını bilenleri kurtaracak bu ülke.



Haber Editörü

Hakan DİKMEN

hakandikmen30@gmail.com
Anahtar Kelimeler: RAHAT YALAN NÖBETTE
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku