Aşkabat, 12 Aralık 2025 – Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat, bu hafta sonu sadece Orta Asya’nın sisli havasıyla değil, iki komşu devletin liderleri arasındaki sıcak diyalogla da gündeme oturdu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürpriz görüşmesi, Moskova-Ankara hattındaki ilişkilerin ne denli derin ve çok katmanlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Son bir haftada Rus haber ajanslarında Türkiye’ye dair yansıyan haberler, ağırlıklı olarak bu zirveye odaklanırken, arka planda Ukrayna krizi, Karadeniz’deki gerilimler ve enerji projeleri gibi kritik başlıklar da öne çıktı. Gazeteci kalemiyle not düşelim: Bu buluşma, sadece iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik bağları pekiştirmekle kalmadı, küresel satranç tahtasında da yeni hamlelerin habercisi gibi duruyor.
Görüşme, Putin’in Türkmenistan ziyareti sırasında, 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Yaklaşık bir buçuk saat süren dar kapsamlı sohbet, Ukrayna’daki çatışmanın geleceğinden, Avrupa Birliği’nin Rus varlıklarını dondurma girişimlerine kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsadı. Erdoğan, Putin’e hitaben, “Türkiye, Ukrayna müzakerelerini herhangi bir formatta ağırlamaya hazır” mesajını net bir şekilde verdi. Savaşın sona erdirilmesine yönelik süreci yakından izlediklerini vurgulayan Türk lider, Ankara’nın tarafsız arabuluculuğunu bir kez daha teyit etti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, liderlerin Ukrayna konusunu “derinlemesine” ele aldığını belirtirken, iki ülkenin ilişkilerinde “ciddi bir sorun yaşanmadığını” ekledi. Peskov’un ifadesine göre, Moskova-Ankara hattı, üçüncü ülkelerin baskılarına karşı dirençli bir yapıya sahip; çeşitlendirilmiş ekonomik ve diplomatik bağlar, uluslararası fırtınalarda bile rotayı koruyor.
Bu zirve, haftanın en sıcak gelişmesi olsa da, Rus medyasında Türkiye’ye dair haber akışı 5 Aralık’tan itibaren hız kazanmıştı. Örneğin, 8 Aralık’ta Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Ankara’da yaptığı görüşmede, “Ukrayna krizini diplomatik araçlarla çözmek için elimizden geleni yapacağız” demiş ve “Adil bir dünyada kazanan-kaybeden olmaz” mottosunu paylaşmıştı. Bu açıklama, Türkiye’nin barış masasında aktif rol alma niyetini bir kez daha pekiştirdi. Ancak asıl çarpıcı çıkış, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan geldi. 12 Aralık’ta CNN Türk’te konuşan Fidan, Ukrayna’ya yönelik sert bir uyarıda bulundu: “Bazı kararlar Kiev için zor, ama daha büyük kayıpları önlemek adına toprak meselesinde uzlaşma şart.” Fidan, Avrupa’nın da bu zor seçimlerde Ukrayna’ya destek vermesi gerektiğini savundu. Bu sözler, Rusya’nın özel askeri operasyonunun bağlamında yankı buldu; zira Moskova, Batı’nın barış girişimlerini eleştirirken, Ankara’nın pragmatik yaklaşımı dikkat çekici bir denge unsuru olarak yorumlandı.
Karadeniz’deki gerilimler de haftanın radarında yer aldı. Savunma Bakanı Yaşar Güler, 12 Aralık’ta Rusya’nın TASS ajansına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde tankerlere yönelik saldırılar nedeniyle “resmi uyarılar” gönderdiğini duyurdu. Güler, Montrö Sözleşmesi’ne sıkı sıkıya bağlı kalacaklarını ve çatışmanın Karadeniz havzasına yayılmasını engellemek için tüm taraflarla temas halinde olduklarını vurguladı. Fidan da parlamentoda benzer bir ton tutturarak, “Savaşın bölgeye sıçramasını önlemek için çabalıyoruz” dedi. Bu uyarılar, Ukrayna-Rusya arasındaki son çatışmaların gölgesinde, Ankara’nın denizcilik güvenliğindeki kilit rolünü hatırlatıyor.
Enerji ve savunma alanındaki gelişmeler ise iki ülke arasındaki “güven köprüsünü” güçlendiriyor. Peskov, Aşkabat zirvesinde Akkuyu Nükleer Santrali’nin Rosatom tarafından zamanında tamamlanacağını müjdeledi; Türkiye’nin bu dev projeyi dört gözle beklediği biliniyor. Öte yandan, Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zeki Aktürk, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemleri konusunda “herhangi bir değişiklik yok” diyerek spekülasyonlara son verdi. Aktürk, yerel savunma sistemleri geliştirme çalışmalarının sürdüğünü, ancak S-400’lerin kullanımında yeni bir adım atılmadığını netleştirdi. ABD ile F-35 alımı görüşmelerinin devam ettiği de ekledi – ki bu, NATO içindeki hassas dengeleri yansıtan bir detay.
Haftanın özeti mi? Rus haber ajansları –RIA Novosti, TASS ve Sputnik– Türkiye’yi “güvenilir ortak” olarak konumlandırırken, Erdoğan-Putin diyaloğunun geleceğe dair umut vaat ettiğini vurguluyor. Putin’in Türkiye ziyareti için Erdoğan’dan davet aldığı, ancak bunun “uygun zamanda” gerçekleşeceği belirtiliyor. İki liderin, AB’nin Rus varlıklarını müsadere girişimlerini “uluslararası finans sistemini çökertecek bir sahtekarlık” olarak nitelendirmede hemfikir olması ise dikkat çekici; Peskov’a göre, bu tutum Bretton Woods düzenini bile riske atıyor.
Sonuçta, Aşkabat’taki bu buluşma, son bir haftanın değil, belki de önümüzdeki ayların anahtarını çevirdi. Moskova-Ankara ekseni, Ukrayna’nın dumanlı haritasından Karadeniz’in dalgalı sularına kadar, istikrar arayışının vazgeçilmez parçası. Bakalım, diplomatik rüzgarlar önümüzdeki günlerde hangi yöne esecek.
Bu bülten, Rus haber ajanslarının 5-12 Aralık 2025 tarihli yayınlarından derlenmiştir. Kaynaklar: RIA Novosti, TASS.