MEMLEKET AŞKINA: YÜREĞİMİZİ YÜREĞE KATALIM

Erzurum…

Ayazında bile insanın içini ısıtan şehir.

Rüzgârı keskin, yüreği merhametli; mücadelenin, vefanın, sporun özü…

Canım cıha Erzurum.

Bu memleketin spor mutfağında yetişmiş bir evlat olarak yıllardır gördüğüm bir hakikat var:

Bu şehirde sahaya çıkan her çocuk, formasını sadece teriyle değil, dualarıyla da ıslatır.

Her pasında bu şehrin ağırlığı, her adımında bu memleketin duası vardır.

Erzurumspor elbette ki bu şehrin kalbidir.

Ama bu büyük kalbin etrafında atan başka yürekler de var…

Onları görmek, hissetmek, sahiplenmek de bu şehrin vefa borcudur.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü, bugün sahaya yalnızca bir takım olarak çıkmıyor.

Bir hayali, bir yarını, bir memleket idealini omzunda taşıyor.

Bu sene Bölgesel Amatör Lig’de, şehir şehir gezerken tek bir cümleyi tekrar ediyor:

“Biz de varız, Erzurum için varız.”

Kulüp Başkanı Ahmet Dal’ın yıllardır içinde büyüttüğü o hayal;

Bu memleketin gençlerine yuva olacak bir 3. Lig takımı…

Burada yetişen, burada pişen, buradan yukarı yürüyen bir gençlik…

Ve o hayalin ne kadar gerçek olduğunu, daha geçen gün hep birlikte gördük.

Takım şampiyonluğa oynarken bile;

Kerem Erener’i 2. Lig’e,

Taha Akdağ’ı Eskişehirspor’a, Taha Kars ve Tunay Torun' u farklı kulüplere uğurladılar.

“Kalın” demediler.

“Gitmeyin” demediler.

“Gidin evlatlar, yolunuz açık olsun. Yükselin.” dediler.

Bu şehirde emeği olan Mehmet Sekmen, yılların Spor hafızasına taşıyan Zafer Aynalı, yükü sırtında taşıyan Ahmet Dal ve fedakarlığın adı olmuş Aykut Bozoğlu hepsi bu şehir için çalışıyor…

Evladının önünü kesmeyen bir şehir vardır ya…

İşte o cesaret, o yürek, o memleket sevgisi buradadır.

Ama bütün bu emeklerin yanında, bu hafta yürek sızlatan bir manzarayla karşılaştık…

Hiçbir iddiası kalmayan Arsinspor…

Sırf dostluk hatırına, sırf centilmenliğe selam durmak için

10 araba 30 gönülle Erzurum’a geldi.

Bizimse tribünler…

Sessiz.

Boş.

Yalnız.

İnsanın içini en çok ne acıtır bilir misiniz?

Sahada mücadele eden evlatlarının tribünlere baktığında kimseyi görememesi…

Bağıracak bir ses bulamaması…

“Yanınızdayız” diyen tek bir yürek duyamaması…

Bu şehirde Mehmet Sekmen var, omuz veren…

Zafer Aynalı var, hafızasıyla yol gösteren…

Ahmet Dal ve Aykut Bozoğlu var, gecesini gündüzüne katan…

Ama tribün eksik olursa,

Erzurum eksik kalır.

Arsinspor’un gösterdiği vefa, bize bir şey fısıldadı aslında:

“Siz büyük bir şehirsiniz. Birbirinize daha çok sarılın.”

O yüzden bugün buradan herkese sesleniyorum:

Rengimiz mavi-beyaz da olsa, sarı-yeşil de olsa…

Fark etmez.

Aynı şehrin ekmeğini yiyoruz.

Aynı soğukta nefes alıyoruz.

Aynı göğe bakıyoruz.

Bu memleket için sahaya çıkan her evlat,

Hangi takımı temsil ederse etsin,

Bizim evladımızdır.

Gelin…

Tribünleri ısıtalım.

Bu çocukların yalnız olmadığını hissettirelim.

Şehrimizin her değeri için yan yana, omuz omuza duralım.

Çünkü Erzurum kazanırsa,

İnanın bana, hepimiz kazanırız.

Bu şehir sporun şehridir.

Bu şehir vefanın şehridir.

Ve bu şehir,

Yan yana durmayı bilenlerin şehridir.

Memleket aşkına…

Birlik vakti.