Kuzuyu Yiyenler, Ağızlarını Silmeden Yas Tutuyor
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki herkes masum, herkes üzgün, herkes “üzülmüş gibi”. Ama her kuzu bir şekilde yenmiş oluyor.
Tilkiler planı yapıyor, kurtlar infazı üstleniyor, çobanlar masaya servis ediyor, sahipler de baş sağlığı diliyor. Hep aynı senaryo, sadece kurban değişiyor.
Bir bakıyorsun “kardeşiz” diyen, seni tilkiyle kandırmış. Sonra “yanındayız” diyenler, kurdun dişini kuzuya geçiriyor. O güvenilir sandığın çoban da sofrada çatal-bıçakla hazır. En sonunda kuzu sahibine dönüyor, gözleriyle medet umuyor… ama o da kaşığına kuzunun etini koymuş, başını öne eğip ağlar gibi yapıyor.
Tiyatro bu. Seyirci biziz. Kurban hep aynı.
Bir de üstüne gözyaşı döküyorlar. “Ah, vah” diyorlar. “Çok yazık oldu” edebiyatı... Oysa herkes doymuş. Vicdanları değil, karınları rahat.
Ve sen, eğer hâlâ insanların sözlerine bakıp iyiyle kötüyü ayırt etmeye çalışıyorsan...
Eğer hâlâ çobanla sahibin seni koruyacağını sanıyorsan...
Eğer hâlâ ‘birlik, beraberlik’ naralarına inanıyorsan...
Kusura bakma dostum, bu çağda gözünü açmayanı sofrada yatırıp kesiyorlar.
Üstelik sana “biz senin iyiliğini düşündük” deyip üstüne bir de dua okuyorlar.
Masumiyet artık cüzdanda.
Vicdan ise dekor.
Kimse gerçekten üzülmüyor.
Sadece rolü geldiği için ağlıyor.
#KöşeYazısı #ToplumsalEleştiri #Vicdan #SistemEleştirisi #Masumiyet #ModernZulüm #DursunFakıhSözü #Kuzular #Tum1Haber #HakanDikmenYazdı