Bugün, 6 Aralık 2025 Cumartesi
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun yürüttüğü çalışma kapsamında, komisyon adına İmralı’ya giden heyetin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmeye ilişkin tutanaklar ilk kez üyelerin önüne sunuldu. Heyetin hazırladığı dört sayfalık özet metin komisyonda okunarak kayıt altına alındı. Bu gelişme, hem komisyonun raporlama sürecinde hem de hükümetin terörle mücadele çerçevesinde yürüttüğü politikaların açıklığa kavuşmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Tutanakların okunmasıyla birlikte komisyon üyeleri, görüşmenin içeriğine dair ilk resmi değerlendirmelerini yapma imkânı buldu. Özellikle Öcalan’la yapılan görüşmenin hangi kapsamda değerlendirildiği, hangi başlıkların ele alındığı ve süreçte nasıl bir yöntem izleneceği üzerine yapılan okumalar komisyonun bundan sonraki rapor çalışmalarının omurgasını oluşturacak.
Toplantının ardından dikkatlerin çevrildiği isim MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız oldu. Yıldız, komisyon toplantısından sonra ilk kez konuşarak tartışmaların süreci bulandırmasına izin verilmeyeceği mesajını verdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, devlet aklıyla yürütülen bir sürecin polemiklerle zedelenemeyeceğini vurguladı.
Yıldız, Türkiye’nin tarihsel birikimi ve devlet kapasitesinin bu süreci yönetebilecek güçte olduğunu belirterek, dış müdahale ihtimaline karşı da sert bir dil kullandı. “Türkiye’nin toplumsal dinamizmi, devlet kapasitesi, bölgesel etkisi ve tarihsel birikimi büyük ve kutlu bir kaynaktır” diyen Yıldız, emperyalist odakların bu iradeyi zayıflatamayacağını belirtti.
MHP’li isim, sürecin siyasi tartışma konusu yapılmasının hem devlete hem topluma zarar vereceğini ifade ederek “Terörsüz Türkiye hedefi, üzerinde boşboğazlık yapılamayacak kadar ciddi bir devlet meselesidir. Bu süreç polemiklerden bağımsız ilerlemek zorundadır” dedi.
Komisyon, önümüzdeki günlerde tutanaklarla ilgili ayrıntılı değerlendirmeler yapmayı sürdürecek. Heyetin İmralı ziyareti üzerine hazırlanan raporun, terörle mücadele aksiyon planında nasıl bir rol üstleneceği, hem yasama hem güvenlik alanında atılacak adımları şekillendirecek.
Bu süreçte komisyonun, hem güvenlik bürokrasisi hem de ilgili kurumlarla koordineli çalışması bekleniyor. Özellikle tutanaklarda ele alınan konuların kamuoyuna ne ölçüde yansıtılacağı, hangi bilgilerin devlet güvenliği sebebiyle gizli kalacağı da komisyonun yetkilendirilmiş çalışma alanı içinde değerlendiriliyor.
İmralı tutanaklarının komisyonda okunması her ne kadar teknik bir süreç olsa da siyasi arenada yankı uyandırdı. Muhalefet partilerinin tutanakların açıklığı ve şeffaflığı konusundaki talebi, iktidarın güvenlik merkezli yaklaşımıyla çelişebiliyor. Buna karşılık MHP’li Yıldız’ın çıkışı, sürecin kontrollü biçimde ilerlemesi gerektiği yönünde güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.
Bu açıklamalar, hem kamuoyunda oluşabilecek bilgi kirliliğinin önüne geçmeyi hem de sürecin devlet kontrolünde yürütüldüğünü vurgulamayı amaçlıyor. Siyasi partilerin önümüzdeki günlerde konuya nasıl yaklaşacağı ise raporun tamamlanmasının ardından daha net ortaya çıkacak.
