KANLI NOEL SALDIRILARININ 62. YILDÖNÜMÜ UNUTMA; UNUTTURMA; BİR DAHA ASLA YAŞAMA!!!

KANLI NOEL SALDIRILARININ 62. YILDÖNÜMÜ UNUTMA; UNUTTURMA; BİR DAHA ASLA YAŞAMA!!!

KANLI NOEL, SİYASİ EŞİTLİK YERİNE NİYE EGEMEN EŞİTLİK DEDİĞİMİZİN GEREKÇESİDİR

EGEMENLİĞE DAYANMAYAN EŞİTLİK BUZ ÜZERİNE YAZILAN YAZIDIR

SABAHATTİN İSMAİL

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin eşit kurucu ortağı Kbrıs Türk Halkını, 6 saat içinde topluca katletmeyi öngören Rum ortağımız, 21 Aralık 1963 gecesi Kanlı Noel saldırılarını başlattı.
EOKA'nın devamı olan AKRİTAS terör örgütünün hazırladığı AKRİTAS SOYKIRIM PLANI'NIN amacı, Türkleri Girit, Tripoliçe ve genelde tüm Mora'da yaptıkları gibi, soykırımdan geçirerek ENOSİS'i gerçekleştirmek ve adayı Yunan toprağı yapmaktı.
Planın altında imzası olan "AKRİTAS" kod adlı kişi, görevi, teröre karşı mücadele olan ortak Cumhuriyetin İçişleri Bakanı EOKACI Polikarpos YORGACİS idi.
Planın "HİPERİDİS" kod adlı Kurmay Başkanı ise ortak Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi'nin başkanı Glafkos Kleridis idi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 3 Türk, 7 Rum Bakandan oluşan ortak Bakanlar Kurulu'nda, başta Çalışma Bakanı Papadopulos olmak üzere tüm Rum Bakanlar, Meclisteki 35 Rum milletvekili, ortak polis ve ortak ordu içinde %60 oranıyla var olan Rum polisleri ve askerleri, AKRİTAS terör örgütünün üyeleri ve yöneticileriydi.
Ortaklık Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios ise örgütün siyasi lideriydi. 
5000 kişilik gizli terör örgütünün paralel askeri lideri ise Yunan ordusu mensubu General Karayannis idi...
Örgüt, cumhuriyetin 3 garantöründen biri olan Yunanistan'ın gizlice gönderdiği silahlarla donatılmıştı.
Milletvekili SOSYSLİST Lissarides'in " KIRMIZI BERELİLER"; "Gazeteci" FAŞİST Samson'un " SİYAH BERELİLER" denen PARAMİLİTER TERÖR ÇETELERİ vardı.

HEDEF ENOSİS

Bu çerçevede hazırlıklar tamamlandıktan sonra, iki eşit halkın kurucu ortaklığına ve egemenliği eşit şekilde paylaşmalarına dayalı olarak 16 Ağustos 1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etmek için, 21 Aralık 1963'de saldırıya geçtiler. 
Rum ortak, Cumhuriyetin eşit kurucu ortağı olan Kıbrıs Türklerine kanlı bir darbe yaparak tüm devlet organlarını ve makamlarını silah zoruyla işgal etti. 
Türkler tüm devlet yapısından ve kurumlarından silah zoruyla kovuldular. 
Eli kanlı teröristler, 103 Türk köyünü işgal etti, 35 binden fazla Türkü göçe zorladı.
Türk Halkı Adanın yüzde 3'ünü oluşturan gettolarda, 1974 Barış Harekatı'na kadar, 11 yıl sürecek, insanlık dışı bir kuşatma altına alındı.
İki halkın eşit kurucu ortağı olduğu ve SİYASİ EŞİTLİK temelinde birlikte yönettiği Kıbrıs Cumhuriyeti, yüzde yüz Rumlardan oluşan bir Rum devletine dönüştürüldü.
Bu süre içinde Kıbrıs Türkleri üretimden koparıldı, devlet gelirlerinden ve bütçeden dışlandı, açlığa, sefalete ve Kızılay yardımları ile yaşamaya mahkum edildi.
İğneden ipliğe, bot bağından yün giyeceklere, çoraptan eldivene, çividen keresteye, kumdan çimentoya 40'dan fazla maddenin kuşatılmış Türk bölgelerine girişi yasaklandı
On binlerce göçmen ağıllarda, mağaralarda çadırlarda, sinema salonlarında yaşamak zorunda kaldı.
Eli silah tutan her Türk direniş mevzilerine koştu.
Anavatan Türkiye'nin gönderdiği yardımlarla yaşamak zorunda kaldık.
Liderlerden bakanlardan, milletvekillerinden en alt derece memurlara  kadar tüm kamu görevlileri eşit şekilde 30 Kıbrıs Lirası maaş alarak direnişi sürdürdü
Tarihe KANLI NOEL SALDIRILARI olarak geçen katliamların ilk günlerinde Türk Alayı doktoru binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve 3 çocuğu Lefkoşa Kumsal bölgesindeki evlerinde saklandıkları banyo içinde acımasızca katledildi. 
O gece aynı bölgede 8 sivil Türk daha öldürüldü, onlarca sivil Türk esir alındı. 
1963-1964 döneminde 364 Türk katledilirken binlerce Türk yaralandı.

KANLI DARBE VE SOYKIRIM

Yapılan, KIBRIS CUMHURİYETİ İÇİNDE ÇETELEŞEN RUM ORTAĞIN, ANAYASAYA VE 1959-1960 ZÜRİH VE LONDRA ANLAŞMALARINA KARŞI KANLI BİR DARBE, İŞGAL VE SOYKIRIM HAREKETİYDİ
Garantörler ve BM, Türkiye'nin çağrılarına destek verip görevlerini yapsaydı, bu darbeci çete liderlerinin yakalanıp hapse atılmaları gerekirdi.
O zaman Kıbrıs sorunu diye bir sorun hiç olmayacaktı
Ne ki, garantör Yunanistan çeteyi organize edendi.
Garantör İngiltere ve ABD, " KIBRIS AKDENİZ’DE İKİNCİ BİR KÜBA OLMASIN" diye, Cumhuriyetin yıkılmasına ve NATO üyesi Yunanistan'a bağlanmasına destek veriyordu

Garanti anlaşmasına tek bağlı kalan Anavatan Türkiye idi.
Garantör Türkiye tek başına soykırımı durdurmaya ve ENOSİSİ önlemeye çalışıyordu.

ENOSİSİ ÖNLEYEN TMT VE TÜRKİYE

TMT öncülüğünde, milli mücadeleye atılan halkımızın kahramanca direnişi, Anavatan Türkiye'nin hava kuvvetleri ile, Rum saldırılarını durdurmaya yönelik SINIRLI POLİS HAREKATLARI ve adaya müdahale kararı, AKRİTAS PLANI'nda 6 saat içinde tamamlanması öngörülen toplu katliamın gerçekleşmesini ve ENOSİSİ önlendi.
Ne ilginçtir ki, uluslararası bir anlaşma ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'ne darbe yapan ve Türk ortağına soykırım uygulayan Rum siyaset ve terör çetesine tüm Dünya göz yumdu
Tutuklanıp uluslararası mahkemelerde yargılanmaları gerekirken, kendi çıkarlarına göre hareket eden emperyalist güçler, darbeci, terörist, katillerden oluşan gayrı meşru işgalci yönetimi, "meşru Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti" olarak tanımaya devam etti.
Nefsi müdafaa yapan Kıbrıs Türkleri ise, AKRİTAS PLANI'nın da öngördüğü şekilde, "meşru devlete isyan eden asiler" olarak tanımlandı.
İşte, aradan 62 yıl geçmesine karşın Kıbrıs sorununun bugün de  devam etmesinin nedeni budur.

EN BÜYÜK HATAMIZ

En büyük hatamız, bu eli kanlı darbeci, soykırımcı Rum liderlerin SAVAŞ SUÇLUSU olarak Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanmalarında ısrar etmek yerine,  yeniden onlarla federal bir ortaklık kurmak için 1968'den 2017'ye kadar, yani yarım asır boyunca görüşme yapmamızdır. 
Ve hala, akıllarında hep ENOSİS olan darbeci ve savaş suçlusu Rum tarafıyla SİYASİ EŞİTLİĞE DAYALI BİR FEDERASYON KURULABİLECEĞİNİ SANMAKTIR 
KAĞIT ÜZERİNDE ELDE EDİLECEK SİYASİ EŞİTLİĞİN, EGEMENLİĞE DAYANMADIĞI SÜRECE BUZ ÜZERİNE YAZILAN YAZI OLDUĞUNU, KANLI NOEL BİZE GÖSTERMEDİYSE, TARİHİN TEKERRÜR EDECEĞİ ÇOK AÇIKTIR.
O nedenle İKİ DEVLET VE EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI BİR BARIŞ VE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI OLMALI, KKTC SONSUZA DEK VAROLMALI diyoruz.
Dilerim artık 1960 hatası tekrarlanmaz ve 1960-1963 deneyiminden doğru dersler çıkarılır...
Dilerim, KKTC tanınmadan, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz BMGK tarafından teyit edilmeden, ambargolar ve izolasyonlar kaldırılmadan, KANLI NOEL'in hesabı verilmeden, hakkımız olan tazminatlar ödenmeden bir daha Rumlarla federasyon kurmak için masaya oturulmaz...
Bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
Nurlar içinde yatsınlar 
Emanetlerini korumakta kararlıyız



Haber Editörü

SABAHATTİN İSMAİL

Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku