Gelecek perspektifinde Uygur Türkleri; Çin, Türkistan, Ortadoğu, Türkiye ve Avrupa arasında siyasi, ekonomik ve kültürel entegrasyonu güçlendiren doğal ve tarihsel bir köprü işlevi görmektedir.
Dünya Türk Dili Ailesi Günü, yalnızca temennilerle ve sembolik ifadelerle anılacak bir gün değildir. Bu anlamlı gün, Türk dilinin ve medeniyetinin hangi köklü tarihsel birikimler, stratejik akıl ve devlet geleneği üzerine inşa edildiğini hatırlama ve hatırlatma sorumluluğunu da beraberinde getirir.
Türk dünyasına dil, kültür ve kurumsal devlet geleneği kazandıran en temel ve kurucu unsurlardan biri Uygur Türkleridir. Türk dilinin yazılı, sistemli ve devlet dili niteliği kazanmasında Uygur Türklerinin tarihsel rolü tartışmasızdır. Kaşgarlı Mahmud’un kaleme aldığı Divânu Lügati’t-Türk, yalnızca bir sözlük değil; Türk dili ile Arap-İslam medeniyeti arasında kurulan stratejik bir kültür, ilim ve diplomasi köprüsüdür. Bu eser, Türkçeyi uluslararası düzeyde bir ilim, yönetim ve iletişim dili haline getiren tarihsel bir dönüm noktasıdır.

Uygur Türkleri, yalnızca Türk dünyasının değil, Avrasya medeniyet havzasının da şekillenmesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. Moğol İmparatorluğu’na yazı sistemini, bürokratik teşkilatlanmayı ve devlet aklını kazandırarak, Moğol siyasi yapısını Türk medeniyet geleneğiyle buluşturmuşlardır. Uygur yazısı, Moğol devlet teşkilatının temelini oluşturmuş; hukuk, yönetim ve diplomasi dili olarak kullanılmıştır. Bu aktarım, Avrasya tarihinin siyasi ve idari seyrini belirleyen stratejik bir medeniyet transferidir.
Bu yönüyle Uygur Türkleri, Türk dilinin, devlet geleneğinin ve medeniyet tasavvurunun yalnızca bir unsuru değil; kurucu mayası, mimarı ve taşıyıcı gücüdür. Türk dünyasının geçmişini doğru okumak ve geleceğini sağlıklı biçimde inşa etmek isteyen herkes için bu tarihsel gerçek, göz ardı edilemeyecek stratejik bir hakikattir.
Tarihsel olarak Uygur Türkleri, Çin’den Orta Asya’ya, oradan Anadolu ve Avrupa’ya uzanan İpek Yolu üzerinde yalnızca bir geçiş unsuru değil; ticaretin, diplomasinin ve kültürel etkileşimin merkezî aktörü olmuşlardır. Günümüzde yeniden şekillenen küresel ticaret ve ulaşım hatları çerçevesinde gündeme gelen Yeni İpek Yolu ve Turan Koridoru, Uygur Türklerinin tarihsel bağlayıcılık rolünü yeniden stratejik bir konuma taşımaktadır.
Gelecek perspektifinde Uygur Türkleri; Çin, Türkistan, Ortadoğu, Türkiye ve Avrupa arasında siyasi, ekonomik ve kültürel entegrasyonu güçlendiren doğal ve tarihsel bir köprü işlevi görmektedir. Bu bağlamda Uygur Türklerinin rolü, Türkiye’nin küresel ticaret, diplomasi ve çok kutuplu dünya siyasetinde etkinliğini artırmasına katkı sunabilecek stratejik bir potansiyel taşımaktadır. Türkiye’nin uluslararası sistemde yön veren lider devletler arasında daha güçlü bir konum elde etmesinde, bu tarihsel ve kültürel bağlayıcılığın önemi açıktır.
Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle, Türk dilinin ve medeniyetinin inşasında öncü ve kurucu rol üstlenen Uygur Türklerini, saygı, minnet ve derin bir tarih bilinciyle anmak; yalnızca kültürel bir görev değil, aynı zamanda ortak Türk geleceği adına stratejik, diplomatik ve medeniyet temelli bir sorumluluktur.
                 ERKİN SABİT ŞAVUOT

(bilgisayar yüksek mühendisi, Araştırmacı yazar, Uzakdoğu ve Avrasya Strateji Uzman
Turan Konfederasyonu Genel Başkanı
Ankara meclisi anadolu birliği genel başkan yrd
Uygur Federasyonu Genel Başkanı.
Dünya Barış elçileri uzakdoğu direktörü.
Uluslararası basın yayın Konfederasyonu diplomasisi direktörü.
Uzakdoğu ticaret yatırım finans konseyi temsilcisi 
Turan Kızılelma Teşkilatı genel başkanı
Turan Devletleri Teşkilatı TDT Stratejik Araştırma genel merkezi Başkanı 
İletişim; 05357951111, 05369820000  turangrup1111@gmail.com