Başta Başbakan Nikol Paşinyan olmak üzere Ermeni yetkililer barışa "tamamen hazır". O kadar ciddi hazırlıklar yapıldı ki... Okurlarımız hafızalarını tazelesin ya da bilmedikleri noktaları tanısınlar diye sıralayalım.

Son "hazırlıklarla" başlayalım. Nikol Paşinyan, sosyal ağ üzerinden yaptığı paylaşımda, Erivan şehrinin 2800. yıl dönümünü "şehir günü" olarak kutladıklarını yazdı ve tebriklerini iletti. Evet Erivan kadim bir şehir ama antikliğinin Paşinyan da dahil olmak üzere Hay'larla hiçbir ilgisi yok ve son birkaç gündür "gerçek Ermenistan" sloganlarıyla meşgul olan Nikol'un bunu iyi bilmesi gerekiyor. Erivan Hanlığı'nda Türklere ait Sultanahmet Camii dışında hiçbir tarihi ve dini eser bulundurmayan Hay'lar, ne kadar uğraşırlarsa çabalasınlar, sadece Tepebaşı Mahallesi'nde oynadıkları oyunları gizleyemiyorlar.

Erivan'da Türklerin Ermenilerle karşılaştırıldığında ne kadar sayıca üstün olduğunu bilmek için iki yüzyıl öncesinin tarihi olaylarına, Erivan arşivlerinde saklanan ve araştırmaya kapalı ilan edilen belgelere yakından bakmak yeterli olacaktır. Ama onların gerçeğe ihtiyaçları yok. Dün 12 Ekim, Azerbaycan'ın bölünmesinin ilk aşaması olan Gülistan Barış Anlaşması'nın bir sonraki yıl dönümüydü. 1813'teki bölünmenin üzerinden 15 yıl daha geçti ve Azerbaycan'ın bölünmesiyle Haylar'ın günü geldi, Erivan'a, diğer bölgelere ve Karabağ'a taşınmaya başlandı. Bunun yerine katliamlar ve tehcirler nedeniyle Türk nüfusu hızla azaldı. 100 yıl sonra - 29 Mayıs 1918'de Ulusal Konsey, Erivan şehrinin siyasi merkez olarak Ermenilere verilmesi kararını onaylamak zorunda kaldı. Nikol Paşinyan'ın paylaşımında o görmese de bu gerçeği dile getirmiştim...

Erivan'ın ne kadar Ermenilere ait olduğunu bilmek için geçen yüzyılın 30'lu yıllarında Erivan Kent Konseyi binasının önünde Azerice, Rusça ve Ermenice "Erevan Kent Konseyi" yazmasına dikkat etmek yeterli olacaktır.

Bu durum şehrin gerçek sahibinin kimliğini ortaya koyuyor, Sovyetler bile onu tanıyamıyordu. Nikol Paşinyan bir ara "Karabağ Ermenistan'dır" diye ciddi hatalar yapmıştı. Dönem” diyerek. Şimdi bile "Erevan Ermenistan'dır" diyerek yanılgıya düşüyor. Görünüşe göre bununla Azerbaycan'ı sinirlendirmek istiyor. Belki de amaç Azerbaycan tanklarının Erivan'a gitmesini sağlamaktır, kim bilir...

Erivan'ın Roma'dan 50 yaş daha yaşlı olduğunu iddia eden Hay ailesi, kendilerini dünyanın "en yaşlı"sı olarak görmeye çalışıyor. Ama Erivan tarihinde hangi Ermeninin iz bıraktığını söyleyemezler çünkü iz yoktu. Hüseyingulu Han şehrin en uzaktaki mehtarı olabilirdi...

Bırakın Paşinyan, Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi'nden, sizinle kimleri konuşalım barış hikayelerinin ardında Erivan sahtekarlığını sürdürsün. Yani, bilim adamları Almanya'daki Münster Üniversitesi'nden arkeologlarla birlikte "Ermenistan'ın Artakhata antik kentinde daha önce bilinmeyen erken bir Hıristiyan kilisesinin kalıntılarını keşfettiler." Daha sonra Ermeni diasporasının parası kendi adına konuştu ve bu "korkunç" haberi Münster Üniversitesi'nin internet sitesinde yaydı. Site, bulgunun haç şeklinde uzantılara sahip sekizgen bir bina olduğunu yazıyor. "Bilim adamlarından oluşan ekip kilisenin bir bölümünü kazdı ve jeofizik yöntemlerle inceledi.

Münster Üniversitesi profesörü Achim Lichtenberger, 4. yüzyıldan kalma bina, Ermenistan'daki arkeolojik olarak belgelenmiş en eski kilise olup, Ermenistan'daki erken Hıristiyanlığın sansasyonel kanıtlarını sunmaktadır." dedi.

Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi'nden Dr. Mkrtich Zardaryan, "Buradaki sekizgen kiliseler şimdiye kadar bilinmiyordu, ancak onları ilk kez MS 4. yüzyılda ortaya çıktıkları Doğu Akdeniz bölgesinden çok iyi biliyoruz" diye ekledi.

Düşünün, Ermenilerin bölgeye gelişi sadece 2 asırlık, bir yerlerde Ermenilerin göç tarihi Ashiq Alasgar ustamızla aynı yaşta ama Hay ve Alman bilim adamları 4. yüzyılın "bulunmasından" bahsediyorlar. Sekizgen! Karabağ bölgesindeki eski Arnavut kiliselerinden ellerini çektiler, şimdi de Batı Azerbaycan topraklarında tarihimizi çarpıtıyorlar.

Umarız Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi bu sahtekarlığı ortaya çıkarmak için harekete geçer ve hem Ermeni hem de Alman bilim adamlarına cevap verir. Ayrıca Batı Azerbaycan toplumundan da güçlü bir tepki geleceğine inanıyoruz.

Hayastanvari'nin bir sonraki sahtekarlığı da buna benzer... 2016 yılının Nisan çatışmalarından sonra birkaç kilometre geriye itilen Ermeni askerlerinin kendilerine yeniden hendek kazmaları üzerine Ermeni medyası şöyle bir yazı hazırlamıştı:

"Ordumuz hem tarihimizi hem de vatanımızı korur." Bu sarsaklar hendek kazarken toprağın altından çıkan çömlekçiliği "Artsakh'ın, Tigranakert'in tarihi" olarak sundular. Şimdi de Vedibasar'da bir "Ermeni kilisesi" buldukları iddia ediliyor.

Böylece “barışa hazırlanıyorlar”. Bunlarla zor olacak. Karabağ'dan "anayasal olarak" vazgeçmek istemiyorlar, Erivan'ın, Vedibasar'ın tarihini tahrif etmekten de vazgeçmiyorlar... Kısacası Ermenistan barışa böyle hazırlanıyor. İran'dan, Fransa'dan, Hindistan'dan silah ve teçhizat alınması, bugün bu saatlerde konvansiyonel sınırlara ordu konuşlandırılması, zaman zaman ateşkesin bozularak provokasyon yapılması, köylerimizin geri dönmemesi, kapılarımızın açılmaması gibi konuları çok konuştuk. Nahçıvan'a doğru...

"Erivan Azerbaycan'dır!" diyelim mi?

Elşad PASASOY