Çocuklarda astımın sinyalleri

Çocuklarda astımın sinyalleri

Ülkemizde yaklaşık her 10 çocuktan birinde görülen astım, doğru yönetilmediğinde tekrarlayan öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü ile çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Aile farkındalığı ve erken tanıyla doğru tedavi planlaması, astım hastalığının kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor.

Çocukluk çağı astımının anlaşılması ve doğru şekilde yönetilmesi için bazı bulgular yol gösterici nitelik taşıyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, çocuklarda astım hastalığı hakkında bilgi verdi ve alınması gereken önlemleri anlattı.

Çocuğunuzun öksürüğünü basit bir enfeksiyon sanmayın

Astımın, bronşların zaman zaman daralmasıyla ortaya çıkan tekrarlayıcı öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü ataklarıyla seyreden bir hastalık olduğunu belirten Çokuğraş, "Öksürük astımın en temel belirtisidir, öksürüksüz bir astım hastalığı olmaz. Türkiye’de çocuklarda astım görülme sıklığı yüzde 5–9 arasında değişmektedir. Kuru ve yüksek bölgelerde daha az, nemli ve deniz kıyısı bölgelerde daha fazla görülür. Maalesef pek çok çocuk astım ilacı kullanmasına rağmen, ailesi onun astım olduğunu bilmemekte ve bronşit, alerjik bronşit veya zatürre başlangıcı gibi yanlış tanılar alabilmektedir. Bu nedenle önce doğru tanı konulmalıdır. Ayrıca, her çocuğun akciğerlerinin yanı sıra,  burun içi de detaylı değerlendirilmelidir. Çünkü eşlik eden bir alerjik rinit de sıklıkla birlikte bulunabilir." dedi.

Özellikle 2-3 yaş altındaki çocuklarda viral enfeksiyonlara bağlı kısa süreli hışıltılı ataklar görülebileceğini ifade eden Çokuğraş, bu durumun çoğu zaman yaş ilerledikçe kaybolduğunu ancak bu çocukların yakından ve düzenli olarak izlenmesi; gereksiz uzun süreli ilaç tedavisinden de kaçınılması gerektiğini söyledi.

Çocuklarda astımı fark etmek için bu 9 bulgu önemli

Çokuğraş, "Astım belirtileri her çocukta aynı şekilde ortaya çıkmaz. Çocuklarda astım belirtileri farklılık gösterebilir. Astımda yalnızca solunum güçlüğü değil, tekrarlayan kuru veya balgamlı öksürük de tek başına belirti olabilir. Hırıltılı solunum, nefes verirken duyulan ıslık sesi, gece artan öksürük, eforla gelen öksürük nöbetleri, ağır ataklarda göğüs duvarında çökmeler ve solunumda zorlanma görülebilir." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, çocuklarda astımı fark edebilmek için şu belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti:

"Gece artan öksürük

Hırıltılı solunum

Nefes verirken duyulan ıslık sesi

Tekrarlayan kuru veya balgamlı öksürük

Koşma, gülme, ağlama gibi eforla gelen öksürük

Atak dönemlerinde omuz ve kaburga aralarında solunum eforunun artması

Ciddi nöbetlerde halsizlik, huzursuzluk ve nadiren bilinç değişikliği

Çocuğun geçmişinde besin alerjisi, egzama bulunması

Ailede alerjik hastalık varlığı"

Alerjiler kontrol edilmezse astım kontrolü zorlaşır

Çocukluk çağı astımının yüzde 70’inden fazlasının alerjik kökenli olduğunu ifade eden Çokuğraş, "Ailede alerji veya astım öyküsü, çocukta astım görülme riskini artırabilir. Astımı olan çocuklarda sıklıkla, inek sütü proteini alerjisi gibi besin alerjileri, egzama ve burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma, göz kaşıntısı gibi bulgularla seyreden alerjik nezle de görülebilir. Özellikle alerjik nezlenin tedavi edilmemesi, astım kontrolünü zorlaştırabilir." diye ekledi.

Astımda uzun süreli bir tedavi planı gerekli

Çokuğraş, "Astım kronik bir gidişle, yıllarca devam eden bir hastalık olduğundan yalnızca atak dönemlerinde değil, atak dışı uzun süreli tedavi gereklidir. Dünya genelinde kabul gören basamak tedavisi yaklaşımı ile çocuğun durumuna göre tedavi düzeni belirlenmelidir. Son yıllarda solunum yolundan alınan kortizonlu ilaçlar, astımın uzun süreli tedavisinin en önemli ögelerinden biri haline geldi. Bu ilaçların dozu ağızdan alınanlardan çok daha düşük olduğundan, diğer kortizonlu ilaçların alınmasıyla sıkça gözüken yan etkiler bunlarda gözükmez. Koruyucu etkileri olan bu ilaçlar doktor kontrolu altında uzun süre kullanılabilirler. Hava yolu ile kullanılan (inhaler ya da nebülizer) ilaçların doğru kullanımlarının öğrenilmesi başarılı bir tedavi için son derecede önemlidir." diye konuştu.

Doğru yönetilen astım tedavisi çocukların yaşam kalitesini artırır

Çocukluk çağı astımın, ailelerin doğru bilgilendirilmesi ve uygun tedaviyle yönetildiğinde çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkilemeden kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu belirten Çokuğraş, "Öksürüğün küçümsenmemesi, alerjik belirtilerin dikkate alınması ve uzman hekim takibi, çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atması için kritik öneme sahiptir. Tedavide amacımız atak sayısını azaltmak, atakların şiddetini hafifletmek, komplikasyonları önlemek, çocuğun yaşına uygun fiziksel aktiviteleri sürdürebilmesini sağlamak, büyüme ve gelişmenin normal devamını sağlamak, ilaç yan etkilerinden korumak ve hem aileleri hem de çocukları hastalık konusunda bilinçlendirmektir. Astım konusunda ailelerin bilinçli olması ve astım ataklarını önleyici tedbirler almaları da çocukların yaşam kalitesine önemli derecede etki eder. Ailelerin sigara içmesi çocuk astımını olumsuz etkileyen çok ciddi bir faktördür." dedi.

Alınması gereken önlemler

Çokuğraş, çocukta ev tozu akarı alerjisi varsa astım ataklarını önlemek için şu önlemleri sıraladı:

"Yatak odasında halı bulundurmayın.

Tüylü oyuncak ve yünlü eşyaları azaltın.

Toz tutan eşyaları kapalı dolaplarda saklayın.

Nevresim ve çarşafları haftada iki kez 60°C üzerinde yıkayın.

Yatak, yorgan ve yastığın yün, kuştüyü olmamasına dikkat edin.

Akar barındırmayan özel yataklar tercih edin.

Gerekli durumlarda HEPA filtreli hava temizleme cihazları kullanın.

Düzenli doktor kontrolleri ihmal etmeyin.

Doktorunuz uygun görürse özel durumlarda alerji aşı tedavisi gerekebilir." (İLKHA)



Anahtar Kelimeler: çocuklarda astımın sinyalleri
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku