Küresel Kibirle Mücadele Ulusal Günü olarak da adlandırılan Ulusal Öğrenci Günü öncesinde binlerce öğrenciyle yapılan toplantıda bu açıklamayı yaptı. 

Ayetullah Hamaney, ABD'yi İsrail'e açık desteğinden dolayı kınadı ve Washington'un askeri yardımı olmadan rejimin uzun süre ayakta kalamayacağını söyledi. 
“Amerika'nın tam kapsamlı desteği olmasaydı Siyonist rejim yalnızca birkaç gün içinde felç olurdu. İslam dünyasının da İsrail rejimiyle tüm ekonomik bağlarını kesmesi ve bu rejime karşı birleşmesi gerekiyor” diyen Lider, Müslümanların İsrail'in Gazze'ye karşı işlediği suçlara son verilmesi konusunda ısrarcı olmaları gerektiğini de sözlerine ekledi. 

“İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sına karşı savaşan Fransızlar terörist miydi? Geçtiğimiz üç hafta içinde Filistinlilere yönelik katliamı, insanlık tarihinde dünya çapında kitleleri sarsan "eşi benzeri görülmemiş bir suç" olarak nitelendirdi. Önderlik, dünyadaki kibirli güçlerin bombalarla ve askeri baskıyla kısır hedeflerine ulaşamayacakları uyarısında bulundu. 

"Gazze ve Filistin halkının acılarından derin üzüntü duyuyoruz. Ancak duruma daha derinlemesine bakarsak, Filistinlilerin aslında bu savaşta galip geldiğini, büyük başarılara imza attıklarını anlarız.”

Ayetullah Hamaney, Gazze halkının büyük direnişinin Batı'nın insan hakları konusundaki patinasını parçaladığını ve onları tüm dünyaya açık hale getirdiğini açıkladı. Bu nedenle son haftalarda yüzlerce kişi Batı'nın ikiyüzlü yöneticilerine karşı slogan atıyor. 

Lider, Batılı ülkelerdeki son protestoları İran destekli gibi göstermeye çalışan Batı propagandasına dikkat çekti. "Toplantılar Besic güçlerinin Londra ve Paris'teki faaliyetlerinin bir sonucu olmalı!" dedi. 

Ayetullah Hamaney, Filistin direniş güçlerini terörist olarak etiketleyen Batılı politikacıları azarlayarak, terör örgütü olarak gösterilen grupların yalnızca vatanlarını savunmaya çalıştıklarını kaydetti. “İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sına karşı savaşan Fransızlar terörist miydi? Nasıl oluyor da onların mücadelesi gurur meselesi sayılıyor ve Hamas güçlerinin direnişine terör deniyor?” 

Lider, Mescid-i Aksa Fırtınası Operasyonunu, İsrail rejiminin yıllardır işlediği suçları ortadan kaldıran bir saldırı olarak övdü. Filistinlilerin başarılı operasyonu minimum düzeyde gerçekleştirmeyi başardıklarını vurguladı. 

Yetkili, İslam ülkelerini eylemsizliğe karşı uyardı ve İsrail Gazze'yi ezmeye başladığında, bölgedeki başkalarına saldırmaya başlayacağını da sözlerine ekledi. 

Ayetullah Hamaney, İsrail rejiminin onarılamaz bir darbe aldığına bir kez daha dikkat çekti. “İşgalci rejim o kadar güçsüz ve aciz ki, kendi halkına yalan söylemeye başladı. İsrailli esirlerle ilgili kaygılarını dile getirip sonra da esirlerin ölümüne yol açabilecek bölgeleri bombalamaları gibi” diye geçiştirdi. 

ABD, İngiltere ve Fransa'nın İsrail'in yanında yer aldığını ve Filistin halkına yönelik soykırımında rejime yardım ettiğini vurguladı. Ayetullah Hamaney, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları, bu ülkelerin İsrail'in suçlarında inkar edilemez rol oynadığını kabul etmeye çağırdı.

“Amerika'ya ölüm bir politikadır”

Ayetullah Hamaney, Küresel Kibre Karşı Ulusal Mücadele Günü'ne değinerek, Washington'un İran milletiyle olan düşmanlığının kökenlerini özetledi.  

“İşgalci rejim o kadar güçsüz ve aciz ki, kendi halkına yalan söylemeye başladı. İsrailli esirlerle ilgili kaygılarını dile getirip sonra da esirlerin ölümüne yol açabilecek bölgeleri bombalamaları gibi” diye geçiştirdi. “Amerikalılar ve safça ya da başka nedenlerle bu sözleri tekrarlayanlar, Amerika'nın düşmanlığının ve komplolarının bu ülkedeki büyükelçiliklerinin ele geçirilmesinden sonra başladığını iddia ediyorlar, ancak bu iddia tamamen yanlıştır; çünkü tarihsel gerçekler, Amerika'nın İran halkına karşı düşmanlığının büyükelçiliğin ele geçirilmesinden 26 yıl önce, yani 19 Ağustos 1953'te Dr. Musaddık'ın ulusal hükümetine karşı yapılan baskıcı darbeden başladığını gösteriyor” diye belirtti.
 
Lider, ABD büyükelçiliğinden elde edilen belgelerin, İranlı öğrencilerin binayı devralmasından aylar önce Washington'un İran halkına yönelik fitnelerin merkez üssü haline geldiğini nasıl gösterdiğini anlattı. Washington, İran İslam Devrimi'ne karşı propaganda kampanyasını yönetirken bir yandan da darbe ve iç savaş planlıyordu. 

İran'daki ABD hakimiyetinin, kötü şöhretli SAVAK'ın kurulması, siyasi iktidarsızlık, Washington'a tam bağımlılık ve yaygın ayrımcılık da dahil olmak üzere feci etkilerine değinen Ayetullah Hamaney, İslam Devrimi'nin Amerikalılar açısından ne kadar da hoş karşılanmadığını kaydetti. 

“Devrimin en parlak günlerinde bile Amerikalılar, General Huyser'i göndererek darbe yapmayı ve milleti toplu katletmeyi düşünüyorlardı ancak İmam'ın kararlılığı ve milletin azmi bu komployu boşa çıkardı ve Amerikalı General, bu komployu boşa çıkarmak zorunda kaldı. İran halkına yönelik katliamda başarısız olduktan sonra geri çekilmeye karar verdiler ama Amerikalılar bugün Gazze'de hala aynı amaç ve eylemin peşindeler.”

Ayetullah Hamaney, "Amerika'ya ölüm"ün yalnızca İranlılar tarafından yeniden dile getirilen bir slogan olmadığını, bunun "Amerika'nın son 70 yıldır İran halkına yönelik bitmek bilmeyen komplolarının ve düşmanlıklarının kalbinden" kaynaklanan bir politika olduğunu da sözlerine ekledi.