2025 Kudüs Raporu: Baskı ve saldırılar her yıl artarak devam ediyor

2025 Kudüs Raporu: Baskı ve saldırılar her yıl artarak devam ediyor

Mirasımız Derneği tarafından her sene hazırlanan Kudüs Raporu, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, Kudüs ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere; Batı Şeria ve Gazze'de yaşanan hak ihlallerine detayı bir şekilde yer verildi.

Fatih'te bulunan bir otelde gerçekleştirilen basın toplantısına; Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci, Mescid-i Aksâ Mütevelli Heyeti Üyesi, Kudüs Araştırmacısı Dr. Fahri Ebu Diyab, Kudüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü  (KUDAM) Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Ömer, Kudüs Araştırmaları Uzmanı Dr. Ali İbrahim ve Gazeteci- Yazar Mustafa Uzun konuşmacı olarak katılım sağladı.

Muhammet Demirci

"Kudüs'ün tarihi silinmeye çalışılıyor"

Basın toplantısında Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşanan ihlallere ilişkin konuşan Mirasımız Kudüs Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci, "Her sene söylediğimiz gibi bu sene de israil zulmünü Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya biraz daha arttırıyor. Son 2 senedir bu saldırılar, insan hak ihlalleri geçtiğimiz yıllara göre çok daha fazla. İsrail, önceki senelerde yapmadığını bu sene yaptı. Kamuoyunun ilgisi Gazze saldırılarına dönükken istediğini istediği şekilde yaptı ve yapmaya devam ediyor. 2026 yılında biraz daha yoğun saldırılar yaparak Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın kimliğini, tarihini silmeye çalışıyor. Müslümanların zihninden Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı silmeye çalışıyor." dedi.

2 bine yakın etkinlikle Mescid-i Aksa ve Kudüs anlatıldı

Bu yıl hazırlanan raporu geçen yıla nazaran çok daha vahim olduğunu aktaran Demirci, "İsrail Kudüs'te tarihi boyunca yapamadığın, yapmaya cesaret edemediğini yaptı. Ancak Müslümanlar olarak buna sessiz kalmadık. 2025 yılında biz de çalışmalarımızı önceki seneye göre bir kat daha arttırarak; Kudüs'teki yetimleri, yoksul aileleri, ihtiyaç sahiplerini, Kudüs'ün kimliğini korumaya çalıştık. Türkiye çapında Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın diri olması için Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı anlattık. Bu yıl içerisinde yaklaşık 2 bine yakın etkinlik gerçekleştirerek yaklaşık 120 bin insan Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı anlattık. 2026'da inşallah bu rakamları ikiye katlayacağız." diye konuştu.

Fahri Ebu Diyab

"Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kimliğinin hedef alınıyor"

Kudüs'ün yaşadığı zorlukların yalızca bir raporla anlatılamayacağını belirten Mescid-i Aksa Mütevelli Heyeti Üyesi ve Kudüs Araştırmacısı Dr. Fahri Ebu Diyab, "İşgal rejimi Kudüs'ün kimliğini hedef aldı. Bu durumu en çok hisseden Kudüs'te yaşayanlardır. Kudüs rakamlardan ibaret değildir. Kudüs Müslümanlar ve Araplar için tarihi öneme sahip bir şehirdir. İşgal güçleri 1967'den beri hedef alıyor ama 7 Ekim 2023'ten sonra baskılarını daha da arttırdı. Kudüs'teki Arap varlığı ve kimliğini ayrıca hedef aldı. Kudüs'ün kimliğini sembolize eden değerlere, yapılara da saldırdı. Bu sembolleri siyasi bir politika üzerinden hedef aldı. Kudüs'ü ümmetin hafızasından silmeye çalıştı. Bu da işgalin neden Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya girişleri yasakladığını ortaya koyuyor. Bugün en tehlikeli mesellerden birisi de özel mülklere olan baskısını arttırmasıdır. Bundan daha tehlikelisi ise Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kimliğinin hedef alınmasıdır. İşgalcilere göre 'kutsal havuz' olarak bilinen bir yer var ve bu bölge Mescid-i Aksa'nın çevresindedir. İşgalciler tüm gücüyle bölgenin kimliğini değiştirmek için çalışıyor. Bu bölgede 26'dan fazla kazı çalışması yaptılar. Kazılardan çıkan kalıntılar, Kudüs'ün gerçek kimliğini ortaya çıkarıyor. Bu tarihi kalıntılar, Kenan döneminde başlayıp Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Özellikle son dönemlerde bu tarihi kalıntıları da tahrip ederek kendi ideolojilerine göre üzerine yeniden bazı semboller çizerek kendilerine ait olduğunu göstermeye çalışıyorlar." şeklinde konuştu.

Abdullah Ömer

"Batı Şeria'daki baskılar devlet politikası haline getirildi"

Batı Şeria'da yaşanan hak ihlalleri ve zulümlere ilişkin konuşan Kudüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü (KUDAM) ve 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Ömer, "Batı Şeria, işgal rejiminin politikalarının merkezinde yer alıyor. İşgal rejimi dini bir politika üzerine kurulu ve Batı Şeria'da yaşanan hak ihlalleri de neredeyse tamamen bunun üzerine kuruludur. İşgal rejimi, Batı Şeria'yı kendisine katma gibi bir plan içerisinde. Bu politikayı işgalcilerin maliye bakanı öne sürdü ve şimdilik ertelendi. Bize sunulan istatistikler açıkça gösteriyor ki, daha önce görülmemiş kadar yerleşim yerinin işgal rejimine katılmasıdır. Bu projeleri yerleşim yerlerini birbirine bağlayarak yapıyorlar. 2025 yılını daha önce eşi benzeri görülmemiş zulümlerin yaşandığı yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bu zulümler yerleşimciler tarafından işleniyor. Bu yıl kamplarda yaşayan 36 bin Filistinli yaşadığı kamplardan uzaklaştırıldı. Bu olaylar, özellikle Nur Şems, Tul Kerim ve Cenin kamplarında yaşanıyor. İşgalciler, şiddeti sadece yerleşimciler aracılığıyla değil direk hükümet politikasına dönüştürerek uygulamaya başladı. Bu yıl işgalci askerlerin bin 600 saldırısı sonucunda bin 600'den fazla kişi yaralandı. 600'den fazla zeytin ağacına da zarar verildi. Ayrıca resmi tutuklamalar da yaşanmaya başlandı. Şu anda işgalcilerin hapishanelerinde 3 bin 300'den fazla kişi mahkemeye çıkarılmadan, hukuksuzca tutuklu bulunuyor. Bu da durumun direk hükümet politikasına dönüştüğünü gösteriyor. İşgal politikaları yerleşim yerlerini daha da arttırıyor. Batı Şeria'da kurulan onlarca yerleşim yeri bunun delilidir." dedi.

Ali İbrahim

2025 yılında Batı Şeria'da açık bir şekilde Filistinlilerin hedef alındığını vurgulayan Kudüs Araştırmaları Uzmanı Dr. Ali İbrahim, Filistinlilerin yaşadığı yerlerden çıkarılmaya çalışıldığını, yerleşim bölgeleri arasındaki bağlantıların koparılmaya çalışıldığını, ekonomik baskıların artırıldığını, insanların işsiz bırakıldığını kaydetti.

Gazze'deki soykırımın 200 farklı başlık altında rapor haline getirildiğini söyleyen Gazeteci Yazar Mustafa Uzun, bu verilerin tüm insanlık ve tüm Müslümanlar, STK'lar, İslami camialar için bir utanç vesikası olduğunu söyledi.

Mustafa Uzun

"Bölge ülkeleri bu habis uru bu bölgeden atmak için ciddi bir savaşa hazırlanmalı"

Uzun, "Bu savaş hepimizin gözü ününde yaşandı. Daha önce de savaşlar yaşandı ve daha büyük kayıplar verildi. Ancak hiçbir savaş, bunun gibi başladığı ilk günden beri gözümüzün önünde yaşanmadı. O yüzden sorumluluk olarak hepimize daha fazla bir yük yüklendi. Bu savaşı yaşadık ve hiçbir aşamada bu savaşı durduramadık. Gazze halkının yüzde 15'i ya şehit ya da gazi… Verdiğimiz rakamların her biri, annelerinin kucağında açlıktan ölen bir kız çocuğu, ya da babasının poşetinde parçalarını bir poşete koyduğu erkek çocuğu demek… Onun için Gazze'ye yardım çağrısı yapmaya gerek yok. Gazze'ye yardım değil artık görev gücü, askeri güç gerekiyor. Zamanının bilemeyiz ama Türkiye başta olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerin israili, bu habis uru bu bölgeden atmak için ciddi bir savaşa hazırlanması gerekiyor." Diye konuştu.

Kudüs 2025 Raporu'nu kamuoyu ile paylaşan Mirasımız Derneği Medya Birim Başkanı Nihat Topçu, "17 Kudüslü İşgal rejimi ve fanatik Yahudilerin saldırılarında şehit oldu. 51 şehit naaşı esir tutuluyor. 705 kişi tutuklandı. 23 çocuğa ev hapsi verildi. 51 kişi Kudüs’ten sürgün edildi. 651 Kudüslü işgal kurşunlarıyla yaralandı. 897 yeni kontrol noktası kurularak Kudüslülerin hayatları kısıtlandı. İmar kanununu ihlal bahanesi ile 20 milyon 228 bin dolar para cezası.
Yıl içinde Kudüs esnafını zor durumda bırakmak için 232 kez mali denetim baskını yapıldı.
Kudüs esnafına çeşitli gerekçelerle 60 milyon 445 bin dolar ceza kesildi. 302 dükkân ve atölye, ekonomik baskılar nedeniyle kapandı. 221 ev ve işyeri yıkıldı. 570 Kudüslü evsiz kaldı.
418 yeni ev ve işyerine yıkım emri verildi. 874 ev basıldı, eşyaları tahrip edildi. 29 bin 800 dönüm araziye el konuldu. 12 bin 817 yeni kaçak konut izni verildi. 104 zeytinlikten hasat çalındı, 214 zeytin ağacı tahrip edildi. 70 bin fanatik Yahudi, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. 166 kişiye Mescid-i Aksa'dan, 51 kişiyi ise Kudüs’ten uzaklaştırma cezası verildi.
12 Özel okul kapatıldı, 14 öğretmen meslekten menedildi." dedi.

Gazze Raporu

Gazze ve Batı Şeria'da yaşananlara ilişkin de istatistiki veriler paylaşan Topçu, "Gazze'de
70 bin 667 Şehit edildi ve bunlardan 20 bini çocuk. 171 bin 151 yaralı (yüksek oranda kalıcı sakatlık ve uzuv kaybı). 10 bin kimliği doğrulanamayan kayıp ve cesetler. 2 bin 615 sivil, yardım bekleme ve dağıtım alanlarında hayatını kaybetti. 19 bin 182 kişi yardım noktalarında yaralandı. 18 bin 500 tıbbi tahliye bekleyen kritik hasta var ve bunlardan 4 bini çocuk. 931 tahliye beklerken hayatını kaybeden hasta var ve bu hastalar tahliye edilmezse hayatlarını kaybedecekler. 1 milyon 280 bin kişi acil barınmaya ihtiyaç duyuyor. Hasar gören konut sayısı 320 bin 622. Yerinden edilen kişi sayısı 1 milyon 793 bin 700. Yetersiz beslenme nedeniyle 113 kişi şehid oldu. Beslenme yetersizliği nedeniyle 63 bin 190 çocuk tedavi görüyor. Hamile ve emziren kadın sayısı 150 bin. 900 bin ton toplanamayan atık var ve bu atıklar salgın hastalıklara neden oluyor. Eğitim görmesi gereken 637 bin 475 çocuk var. Yenidoğan ölümlerinde yaşanan artış yüzde 75 oldu. Ateşkesin ardından 627 şehid naaşı enkazların altından çıkarıldı." diye konuştu.

Batı Şeria Raporu

Topçu, "Batı Şeria'da 359 kişi şehid oldu, 3 bin 200 kişi yaralandı, 10 bin 133 kişi gözaltına alındı. Esir tutulan 10 bin 100 kişiden 87'si kadın, 450'si çocuk. İşgalciler 3 bin 538 saldırı gerçekleştirdi, 602 evi yıktı. 858 ev hasar gördü, 31 bin 919 kişi zorla yerinden edildi. 96 bin dönüm tarım arazisi tahrip edildi. 29 bin 311 yasa dışı yerleşim birimi onaylandı. 10 bin 242 şehir, kasaba ve köy yolları kapatıldı. 14 bin 816 şehir, kasaba ve mülteci kamplarına baskın düzenlendi. 650 kutsal mekânlara saldırı yapıldı. Bin 244 yol, su, elektrik gibi altyapı saldırısı gerçekleşti. 3 bin 355 tarım arazisi ve zeytinlik alana saldırı yapıldı. 5 bin 950 zeytin ağacı kesilerek veya yakılarak tahrip edildi. 107 okula baskın düzenlendi. 196 bin kişi işsiz kaldı. İşsizlikten kaynaklı 440 milyon dolar gelir kaybı yaşandı. 142 sağlık tesisi ve personeline yönelik saldırı düzenlendi." şeklinde konuştu.

Mirasımız Derneği Kudüs faaliyetleri

Mirasımız Derneği'nin Kudüs’te yaptığı faaliyetlere de değine Topçu, son olarak şu ifadeleri kullandı:

750 aileye gıda kartı desteği verildi. Bin 810 aileye 4 milyon 850 lira fitre dağıtıldı. 2 bin 700 aileye 19 milyon 972 bin lira zekât dağıtıldı. 10 bin 200 Kişiye iftar yemeği dağıtımı, 800 çocuğa bayramlık ve bayram harçlığı dağıtıldı. 4 bin 740 aileye kurban eti ulaştırıldı. 610 çocuğa okul çantası ve kırtasiye malzemesi ulaştırıldı. Bin 105 zeytin ağacı dikimi yapıldı. 310 yetime yıl boyunca 21 milyon 890 lira nakdi destek verildi. Makasıd Hastanesi için 6 milyon 255 liralık ilaç, tıbbi malzeme ve nakit desteği verildi. 55 ailenin bakkal borçları kapatıldı. 150 aileye sadaka yardımı yapıldı. Kudüs yetim okulu restore edildi. 2025 yılı içerisinde toplamda 72 milyon 178 bin liralık destek sağlandı." (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku