Parlamentoya gelecek yılın başında sunulması planlanan bütçe, toplam 122,3 trilyon yen büyüklüğe ulaşarak bu yılın başlangıç bütçesi olan 115,2 trilyon yeni geride bıraktı. Buna karşın hükümet, yeni devlet tahvili ihracını sınırlı tutarak yatırımcılara mali disiplin mesajı vermeyi amaçlıyor.
Yeni bütçede devlet tahvili ihracı, bu yılki 28,6 trilyon yenden 29,6 trilyon yene yalnızca sınırlı bir artış gösterdi. Borçlanmaya bağımlılık oranı ise yüzde 24,2’ye gerileyerek 1998’den bu yana en düşük seviyesine indi.
Hükümetin artan harcamalarını finanse etmede en önemli kalem, yüzde 7,6 artışla 83,7 trilyon yene ulaşması beklenen rekor vergi gelirleri olacak. Ancak bu gelir artışı; yükselen faiz giderleri, sosyal güvenlik harcamaları ve savunma bütçesindeki artışı tamamen karşılamaya yetmeyecek.
Faiz ödemeleri ve borç geri ödemelerini kapsayan borç servis maliyetleri, yüzde 10,8 artışla 31,3 trilyon yene çıkacak. Bütçede varsayılan faiz oranı yüzde 3,0 olarak belirlenirken, bu seviye son 29 yılın en yüksek oranı olarak dikkat çekiyor. Artışta, Japonya Merkez Bankası’nın uzun süredir uyguladığı ultra gevşek para politikasından çıkış süreci etkili oluyor.
Japonya, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek kamu borcuna sahip ülke konumunda bulunuyor. Ülkenin borcu, ekonomik büyüklüğünün iki katını aşarken, yükselen borçlanma maliyetleri hükümetin genişlemeci maliye politikalarını uygulamasını zorlaştırıyor.
Başbakan Takaichi’nin, bugüne kadar mali disiplinin temel göstergesi olarak kullanılan yıllık birincil bütçe dengesi hedefinden vazgeçmeyi planladığı belirtiliyor. Yeni dönemde daha esnek harcama imkânı tanıyacak, birkaç yılı kapsayan alternatif bir mali hedef belirlenmesi öngörülüyor. (İLKHA)