Tarih: 15.06.2023 15:16
Direnmenin Egosu
Bir gün direnmenin egosuyla ünlü bir siyasi lider, değişimi vaat ettiği konuşmasında şöyle dedi:
Değişimin önünü sonuna kadar açacağını vaat ediyor. Ne de olsa değişimin önüne geçen zaten kendisi. Açmaya egosu müsaade eder mi bilemem.
'Değişimin önünü açacağım, engelleri kaldıracağım! Ne de olsa değişimin önüne geçen zaten benim egoğğğğğum!'
Kitleler, bu iddialı söylemi duyunca bir an şaşırmış, sonra kahkahalarla gülmeye başlamış. Çünkü herkes biliyordu ki, bu liderin egosu, değişimi durduran en büyük engeldi.
Yıllar geçti, partisi büyümedi, oylar artmadı, iktidar gözükmedi. Parti içinde sesler yükselmeye başladı: 'Değişim şart, liderin egosu bizi geri tutuyor!'
Ancak direnmenin egosu, her eleştiriye kulaklarını tıkamış, koltuğuna daha da sıkı yapışmıştı. Ne yaparsa yapsın, değişimin önünü açmayı reddediyordu.
Sonunda partisi parçalandı, yeni partiler kuruldu. Ülkenin siyasi arenası birbirinden farklı renklere büründü. Herkes, direnmenin egosunun değişimi engellediğini görmüştü.
Bu durumu en iyi anlatan söz ise şuydu: 'Bizde ancak lider ölünce değişim oluyor!' İronik bir şekilde, liderin egosu ancak liderin yokluğunda gerçek değişimin önünü açabiliyordu.
Direnmenin egosuyla mücadele etmek, adeta sisyfus işine dönüşmüştü. yani, 'sonuç alamadan sürekli aynı şeyi tekrarlamak' Her seferinde değişim umutları yükselse de, egosu tarafından yuvarlanıp tekrar başa dönülüyordu.
Belki bir gün, bir lider çıkacak ve direnmenin egosunu alt ederek gerçek değişimi getirecek. Ancak şu an için, direnmenin egosuyla baş etmek için mizah ve sabır en iyi yol gibi görünüyor.
Bu durumu en iyi anlatan söz ise şuydu: 'Bizde ancak lider ölünce değişim oluyor!' İronik bir şekilde, liderin egosu ancak liderin yokluğunda gerçek değişimin önünü açabiliyor.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —